Mikroskobun keşfedilmediği eski dönemlerde bakteri ve virüsler de bilinmezmiş. O dönemlerde İngiliz donanmasında görev alan doktorlar ve cerrahlar savaş esnasında yaralanan denizcilerin kol ve bacaklarını, bazı uzuvlarını keserek hayata döndürürler ve yaralıları bu şekilde tedavi etmeye çalışırlarmış. Doktorların bu işlemi yaparken kıyafetlerine ne kadar çok kan, irin, dışkı bulaşırsa o kadar iyi hekim olduklarına inanılırmış. Kıyafetlerine bulaşan bu pis maddeler hekimler için birer övünç kaynağı olurken bir o kadar da iyi hekim olduklarının göstergesiymiş.
Savaş esnasında top mermileriyle veya gemilerde kırılan ve denizcilerin üzerlerine devrilen direklerden dolayı tayfalarının uzuvları kırılır, ağır yaralanan ve ezilen kol ve bacakları kesilerek tedavi edilirmiş. Cerrahların bu esnada üzerlerindeki kıyafetlere bakteri ve virüs bulaşır, övünç kaynağı olarak gördükleri bu kan, irin ve dışkılar nedeniyle virüs ve bakteriler bir hastadan diğerine bulaştırılırmış. Hastalar genellikle kesilen organlarından ötürü değil de bulaştırılan enfeksiyonlardan dolayı hayatlarını kaybederlermiş. O dönemdeki bilgisizlik ve cehaletleri onlar için birer övünç kaynağıymış.
Cehaletimiz mutluluk kaynağımız olmasın…
Şefika ÜNAL (3 Nisan 2014)