Bugündeyim değil mi şimdi,tarih bildiğim tarih...Ne zamandı
yaşananlar,ya onları yaşayan ben miydim? Kaçıncı pazartesi bu
annemsiz geçirdiğim,kim bilir kaç yıl oldu.Kaç bin sayfaya yazdım
özlediğim her şeyi satır,satır...Bir daha bulamayacağım nelerimi
kaybettim...
Sevdiklerimi mi kaybettim,sevmeyi mi unuttum yoksa ben...Gerçekten
sevmeyeli kaç ömür geçti,uğurlarında harcadığım hayatlardan kimin
haberi var??
Güvenmek doyasıya çocuklukmuş diyorum.Hep en ağır bedelleri
ödedim,öğrendim,büyüdüm sandım hala deli gibi severken
dondurmayı,buzdolabından bir dilim pasta çalarken büyümüştüm
aslında...Ama yarım kalmıştı kahkahalarım,yaşamam
gerekenler,oynamam gereken oyunlar yarım kalmıştı...Ve ne kadar
hınzırca tırtıklasam da tatlıları tamamlanmıyordu..Öyle ya çok
giden vardı,geri dönmeyen ve asla eskisi gibi olmayacak harcanmış
çok hayatım vardı...
Boyumdan büyük sevdalara kalkıştım,güvenmeye çalıştım...Ağır
bedeller bile unutulurmuş dedim;oysa hiç unutmadım.
Kendimi bildim bileli oturduğum evde bilmediğim öyle çok hayat
yaşadım ki...Ama belli ki hiç büyümüyordum,hala geceleri
gizli,gizli ağlamaktan vazgeçmemişken,hala zamanı geri
alabileceğime inanıyorken geçiyordu zaman;ama ben
büyümüyor,büyüyemiyordum...Geçmişte kalmıştı çünkü yaşamak
istediğim bütün anlar,ben orda olmak,hiç ağlamayı öğrenmemiş
halimle kalmak istiyordum...
Hani zamandı her şeyin ilacı,hani alışırdı insan ve gün gelir
unuturdu belki...Zaman hiç alıştırmadı beni yalnızlığa,hiçbir
boşluk dolmadı,hiç kimse geri dönmedi.Üstelik git gide umudumu
yitiriyorum,artık daha zor inanıyorum ' Bir gün uyanacağım ve
hiçbir şey yaşanmamışken olacak zaman...'
Hayal gibi bir eski hayat şimdi hatırladığım,şehri
İstanbul,mevsiminde dört ayrı hava ve artık büyüdüğü için okula tek
başına gidebilen bir kız çocuğu...Şimdi İstanbul'da bile
değilim,önlük giymeyeli kim bilir kaç yıl oldu...Her pazar ailece
çıktığımız sahil yürüyüşleri bitmişte,beni unutmuşlar denizin
kenarında...Hiç hatırlamadığım bir filmin dönüşünde annem
gitmiş,tüm eşyalarını almışta yine ben unutulmuşum...O çok
sevilen,öpmeye doyulamayan ben,yine unutulmuşum...
Hiçbir ayrılık sonradan koymadı,hep ilk anlayan oldum
unutulduğumu,unutulmak bıraktı unutulmaz acıları ve geceleri
akıttığım her gözyaşında bir defa daha unutuldum...Yaşadığımı
hatırlayan olmuyordu...
Alışkanlıklarım vardı,mutfakta annemin olmasına alışıktım,uyumadan
önce içtiğim ılık sütlere alışmıştım...Anne elinden içilmeliydi
uyumadan önceki sütler.Sütü hala seviyorum da bir garip tadı var
artık...
Büyüyünce de ağlanıyormuş,ben büyükler ağlamaz sanıyordum.Ama daha
çok koyuyormuş,beraber büyüyormuş gözyaşları,taşınamayacak
kadar...Hele bugün hiç olmadığı kadar büyükler...Hatırlamak
istemiyorum diye bir,bir hatırlıyorum,hepsi güzel olan şeyleri.Ah
birde anı olmasalar,seneler önce yaşanmış değil,bir kaç gün önce
yaşanmış olsalar...Oysa o söylenmesi çok basit olan seneler
geçti...
O seneler içinde kaç kişinin mutluluğunu paylaştım,benim paylaşacak
mutluluğum olmadan...Üzüntüleri paylaştım,bir damlada onlar için
akıttım,benim paylaşılacak çok kırıklığım vardı;ama çoktular işte
paylaşılamayacak kadar çok.Yarım yamalak anlattım dostlara,tamamını
anlatamazdım,önce benim anlamam gerekiyordu.ben hiç anlayamadım...
Belki ondan küçük kaldım,büyürsem anlamak zorunda kalmaktan korkuyordum...
Seneler geçerken yeni alışkanlıklar edindim,sık sık yeni hayatlar
yaşamaya başladım.Hiçbiri tamamlanmadan bir yenisi..Eksik kalmaya
alıştım.Babam damat oldu mesela,alışmaya alıştım...Tanıdığım
hayatlara yeni hayatların eklendiğine şahit oldum.Tek hayat
olduklarını gördüm;ama ben ekleyemedim başka hayatları,tam
alışmışken yarım bıraktım,yeniden başlattım kendi zamanımı.Böylesi
daha kolaydı,eski alışkanlıkları değiştirmeye
uğraşmaktansa,alışkanlığı olmayan yeni bir hayata başladım
hep.Şimdi yaşadığım kaçıncı başlangıcın ortası bilmiyorum...
Onca şeyi değiştiren ben,bir ağladığım şeyleri
değiştiremedim,özlenenler hep daim kaldı.
Bu gece hatırlamam gerekenler hatırımda.Uyumamam gereken koca
saatler var,doğmasını beklemek zorunda olduğum bir güneş...
Uyumamalıyım..Çünkü :
Eğer uyursam umut başlayacak.Yine inandıracağım kendimi,çocuklaşacağım....
Sabah annem uyandıracak beni,yavrum diye saçlarımı okşayarak ve
dağınıklığımı şikayet edecek babama...Ama bu sefer toplayacağım
odamı,söz veriyorum,bu defa kaybetmeyeceğim....