ne bir apartmanın var avuç içlerimde
ne de
şu kırıntıları koruyan kent sabahı.
sadece devam et!
nefesim
nasıl inlersin ki
sıcaklığa itildiğinde,
ayakların gökyüzünü süpürürken?
bu böylece döndü durdu bileklerimde
yürürken ayırmadım gözlerimi hiç
saatler asla söylemedi sonraki sürprizleri
fakat kendimize ait bir yer edinmiştik en azından
sallanan kağıtlarda pek güzel bir gündü.
mecazen taştım
-Tim Buckley de taşımıştır sancısını batıya giderken
bir mevsimdi, son bir kaç kişiye sindi solmuş mozaikleri
boyuna besledi tükenmeyecek saygıları
eller maçaları okşadı
omuzlar yerine,
ve bu böylece dönüp durdu boş duvarlarda.