UNUTUYORSUNUZ
Bektaşîlikte her şey usulü erkânı ile yapılır, içki içmekt de. Bektaşi bir gün meyhaneye girmiş, bağıran çağıran, döküp deviren, Bektaşinin selamını alanı bırak, geldiğini bile duyup gören yok. Bektaşi kapının arkasında duran yıllanmış şarap küpüne dönüp yüksek sesle;
- Selamın aleyküm KÜP, demiş.. Bir anda meyhanede ses soluk kesilmiş, herkes Bektaşiye bakıyor. Biri sormuş;
- Erenler noldu kafayı mı oynattın, burada insanlar varken dönüp küpe selam veriyorsun. Bektaşi;
- Bakın, şu küp yılladır içer, yine de edebiyle oturup, gelen gideni de selamsız bırakmaz, siz iki bardak atınca, kendinizi de unutuyorsunuz, selamı sabahı da.
**
BEN BUNU BİLİRİM
Vaktiyle Bektaşi ile bir Papaz çok dost imişler, yedikleri içtikleri ayrı gitmezmiş
Bir gün Bektaşiye haber vermişler:
-Hemen gel, Papaz çok hasta
Bektaşi varmış bakmış ki dostu ölüm döşeğinde yatıyor
Bektaşiyi görünce Papazın dudakları titremeye başlamış, konuştu konuşacak
Baba Erenler hemen eliyle Papazın ağzını kapatmış
Çevreden bozulanlar sormuşlar:
-Ne yapıyorsun yahu?
Bektaşi:
Ben bunu bilirim, demiş, şimdi bir besmele çeker, doğru Cennete gider
**
AHİRET YOLCUSU
Bektaşiyi Ramazan günü oruç yerken yakalayıp Kadının huzuruna çıkarmışlar. Kadı:
-Bre zındık, niye oruç yiyorsun?
Bektaşi:
-Seferiyim!
Oradan boşboğazın biri çıkıp:
-Kadı Efendi, bunu tanırım, 40 yıldır burada oturur, seferi değil, yalan söylüyor! deyince
Baba Erenler cevabı yapıştırmış:
-İlelebet burada kalacağıma dair elinizde senet mi var? Seferiyim dedim ya; ahiret yolcusuyum!