Bugün çok sıkılıyorum.

Hani susarsın ölümle karşılaşmış gibi. Tebessüm bile fazla gelir suratına, gözlerin dahi parlamaz.

yazı resim

Hani bazı zamanlar vardır konuşmak istemezsin hiçbir şekilde... Hani susarsın ölümle karşılaşmış gibi. Tebessüm bile fazla gelir suratına, gözlerin dahi parlamaz. Düşünmezsin bile, sadece kahveni içersin sigara eşliğinde. Dalgın gözlerin etrafı süzer yine de görmezsin. O an yaşamaya dair istek duymazsın ya... İşte o günlerden birini yaşıyorum şu an.

Canım çok sıkılıyor bugün nedensiz bir şekilde. Sadece şu rahatsız koltukta oturup kalmak istiyorum ama bu da sıkacak bir zaman sonra beni biliyorum. Bunu yazarken ikinci sigaramı yaktım. Amma çok sigara içiyormuşum... Kendime hiç iyi bakmıyorum. Olsun bugün istisna. Çok sıkılıyorum!!!

Çevremdekilerin benimle muhabbet umutlarını boşa çıkarmamak için konuşmaya veya tam anlamıyla sırıtmaya çalışıyorum ama o kadar bezginim ki bugün ona bile halim yok. Hem söyledim ya, yakışmıyor yüzüme sırıtmak, konuşmak ise ağzıma...

İşte üçüncü sigaramı yaktım. Bugün zaman geçmez bana, anlaşıldı. Offf, of! Oysa bu sabah kendime yeni bir defter aldım. Renkli sayfalı, günlük tarzı. Cumartesi günü kafama takılmıştı almalıyım diye. Nihayet aldım bugün ama onun sevinci bile yok.

İşte sessizliğe büründü ortalık nihayet. Araba bile geçmiyor yoldan. Sadece bilgisayarın vızırtısı ve iş arkadaşlarımın çatal-bıçak sesleri var. Sıkıntıdan salak düşüncelere daldım. "Beynim kaşınırsa ne yaparım acaba? Formülü var mıdır?" gibilerinden.

Zaman zaman size de olmuştur bu. Yaşam sevincinizi takside unutmuşsunuz gibi... Yarın taksici getirecektir size ama bugün imkansız. İşte bu yüzden yazıya döküyorum bu günümü çünkü ben ilk defa bu kadar sıkkınım... Mutluluğumu bulmak ve taksicinin kapıyı çalması umuduyla yazımı bitiriyorum. (Bu arada dördüncü sigaramı da yaktım sonunda.)

Başa Dön