Bu kadar işte,
Sormasan da...
O kadar manalı suskunlukların üstüne,
Yutabilsem de gırtlağıma düğümlenenleri,
Yada sen hiç susmadan devam etsen...
Olabilecek her şeyi göze aldığımı sanıp
Balkanlardan gelen yüksek basınç sistemine
Yada Sibirya soğuklarına
Teslim etsem bütün bu hayal kırıklıklarımı...
Doldurabilsem pırımı pırtımı tek bir poşete
Sen de bana yardım edebilsen...
Bu gidiş hüzünlü olmasa kimse için
Yüzün gülüyor olsa ben havalanırken
Hala arkamdan konuşuyor olabilsen
Ve hiçbir şeyin durup beklemediği
Bizin için olağan bir anda
Zıplayıp tutabilsem bir ucundan bulutları
Gitsem...
Gitmiş olsam...
Savruluyor olsam...
Bu kadar işte!