Boşluktayım
Bir sağa, bir sola yalpalıyorum.
Kim çarpsa o tarafa gidiyorum.
Bir balon gibiyim adeta; rüzgar hangi yönden eserse,
O yöne gidiyorum.
Bir balon kadar hafifim
Sadece uçamıyorum.
Bir balon kadar gamsızım
Rengarenk bir balon kadar neşeliyim
Biri gelip de hayatımı sonlandırana kadar özgürüm.
Özgürlük bu olsa gerek!
Boşluk Hafiflik Aydınlık Bulutsuz bir gökyüzü
Mutluyum Huzurluyum
Ne kadar ömrüm kalmış umurumda değil!
Şu an yaramaz bir çocuk, kaçıp da annesinin elinden,
Gelip de beni tekmelese,
Sonra o yetmese, çer çöp batırıp kalbime,
Patlatsa beni; yine de gam yemem!
Huzur böyle bir şey olsa gerek
Her şeyi olduğu gibi kabullenmek;
Anı ve geleceği
Yerli yersiz her şeye tasalanmamak,
Hırslarına yenilmeden, kendini eskitmemek,
Kendini olduğundan büyük görmemek,
Belki birazcık da hayatın sensiz de akıp gidebileceğini anlayabilmek,
Ve sadece içinde olduğun o anın tadını çıkarabilmek
Mutluyum.
İkna olunca mutlu olduğuma, yükselmeye başlıyorum bir anda.
Ayaklarım yerden kesiliyor,
Yükseliyorum.
Elimi uzatsam yakalayacak gibiyim güneşi ama,
Ama korkuyorum
Ya güneş elimi yakarsa,
Ya ışık kör ederse gözlerimi,
Ya durursa kalbim heyecandan?
İşte o an içimdeki huzur yer değiştiriyor kaygılarımla
Ve hissediyorum,
Yavaş yavaş süzülüyorum aşağıya,
Yavaş yavaş,
Adım adım yaklaşıyorum toprağa,
Karışıyorum tekrar yeryüzüne,
Gözlerim buğulu,
İçimdeki huzur eridi gitti kaygılarımla
Ah insanoğlu!
Ne de meraklısın en mutlu olduğun anda,
Dibine vurmaya mutsuzluğun.
Olsun
Bugün balondum, yarın bakarsın bir kuş olurum ya da bir uçurtma,
Ama yok, uçurtma olmasın!
Uçurtma özgür değildir bir balon ya da bir kuş kadar.
En iyisi bir güvercin olmak belki de
Özgür ruhlu
Ve bir o kadar da asil,
Paçalı, dişi bembeyaz bir güvercin.