Hüzün damlamakta,
Çay bardakları dizili,
Eğrelti raflardan.
Üç, beş resim...
Dudakları en güzelinden,
Kan fışkırmakta.
Balkonda boynu bükük fesleğen,
Sırası gelen geceler geçmiş.
Ciğeri dumanlı,
Acemi hıçkırıklardan,
Geriye...
Kadeh izleri kalmış,
Griye çalan beyaz mermerde.
Ne ayazlar yemiş,
Ne de çok güneşler...
Güldüğü de olmuş, hani.
Ve damarları çatlamış...
Üç, beş kuşun ayağı değdiğin de
Ürpermiş!
Çocuk eli gibi.
Kaçıncı boş kalışı bu, sarı duvarların...
Ver kaçıncı renk değişimi?
Her çivi izinde, bir resim saklı.
Çerçeveler irili ufaklı.
Küçük el izleri var anlında,
Bir de kırılan bardaklar, şakağında.
Küçük oda ağlıyor,
Beş aydır ezberlediği sesle.
Minicik ayakları hissediyor,
Çıkan rüzgârda kapı gıcırdıyor,
Gidilip de dönülmeyen akşamda,
Minicik gözlerine ve topuklarına,
Küçük oda, bebeğine ağlıyor