Değerlerin yitimiydi
Senden bana kalan
Yok, oluyordu insanlık var olan kaosun içinde
Paradokslar yaşarken
Kentler yok oluyordu. Paramparça edilmiş yüreklerde
Her gün çoğalıyorduk, böcekler gibi ürüyorduk
İnsanlığın felaketi için
Tinlerden kaçıştı belki…
Şairler yine yalan söylüyordu aşkı
Destansı anlatıyorlardı yok olanı
Var olandan
Sokaklar yok olmuştu, böcekler içinde
Kaplamışlardı her tarafı
Yeni doğanlar mı suçluydu, doğuranlar mı?
Doğurtanlar mı?
Kalabalıklaşıyordu durmadan dünya
Yağmurlar yağıyordu, yok olan ormanlara
Aşkın yitimiydi, sevdalıklardan kalan bize…
Bir türkü söylenirdi, tüten ocaklarda
Ağıtlar karışırdı ölümlere
Acı çekilirdi
Geride kalan, gidenlere
Çürüyordu bedenler, toprak altında
Ruhları bir çiçekte filizleniyordu
Doğan güneşe
Yırtıyordu toprağı, gökyüzünü maviliğindeki beyaz buluta
Ak güvercinler uçuşuyordu
Beyaz mendile düşen gözyaşında
Kitap yazanlar yok oluyordu, böcekler içinde
Durmadan çoğalıyorlardı
Her şehri her ülkeyi ve dünyayı
Böcekleşenler ve böcekleşmeye karşı duranlar…
Savaşımları bundandı
Kurtlaşıyordu beyinler var olan sisteme
Kurtuluş yoktu imgelerden
Koyunlar hep otlanıyordu, var olan çobanla
Kurt hep açtı yine
Sen batık bir aşkın duygularını yaşıyorsun
Yosunlaşmış gemide
Çürümüş beyinlerde…
Dalgaları aşmamıştın var olan ütopyanla
Sen yok oluyordun
Böcekleşmiş kentlerde
Böcekler, imparatorluğunu ilan ediyordu.