Bizimdi
Deniz hoş, kır uç uca şıvgın sürerdi orman
Müjdesinde uçan kuş, ezgisinde semaver
Bizimdi bahçelerde gülün olduğu her yer,
Adımız andımızdı doğarken öyle üryan.
Dalıp, dalıp gidiyor salkım söğüt uçları
Göldeki nilüferler gömülmüş suskun şahit
Geleceğe mi kaldı verilen bunca ahit,
Güneşle kavruk çıktı bu aşkın sonuçları.
Ankara varoşundan başlıyordu Ankara
Kente dururdu çatı, astığımız her bayrak
Bizdik göğe uzanan, halka dönük el ayak,
Bizdik boy sırasıyla koşanlar peşi sıra.
Dersimde ezberimdi resmettiğim hilal ay
Gün boyu aydınlıktan geceye sarkan şölen
Horon tepen, bar tutan, payını dörde bölen,
Bizdik hep altı yöne doğrultulan ok ve yay.
Kaviydi her yanımız yapıdaki taş temel
Ak kağıdım, kalemim, öğretmenim, alfabem
Bizimdi üstümdeki örtündüğüm gök kubbem,
Bizimdi bize doğru, söz milletin diyen el.
Ve bizimdi bu ağaç, şıvgın süren kök ve dal,
Yatağında akan su, bu dağ, ova, bu orman;
Tomurcuğu veren dal cadde, sokak bu meydan.
Yeniden açıl goncam, sevdam sürerken al al.
1993