Bizde mi Böyle Olacaktık, Sessizce Ayrılacaktık!

yazı resim

Ne olmuştu halimize
Hisseden kalbimizin münbit iklimine ve edebi hassasiyetimize
Ruhumuzun bahtımız için ektiği umut ağacına,maveraya uzanan sevdamıza
Kimi vakit sessizce akıttığımız gözyaşlarına,sabrettiğimiz aşkın şevk bayrağına

Nerde yanlış yaptık
Hangi vesveseye kapımızı araladık,zaten tefrikadan bıkmıştık
Vahdet için vardık,vuslat adına meşalemiziyakmıştık, ahdimizle mutabıktık
Demek ki bir ihmal ettiğimiz gerçekle karşılaştık, niçin fark edipte tutunamadık

Nazarların başkalaştı
Paşlaştığımız ne varsa sanki kuraklıkla karşıkarşıya kaldı
Muhabbet sarsılmıştı, güven neden sulallerin hışmına uğradı ve sızlattı
Şimdi geriye ne kaldı, sukut eden duvarlar feryadımı duymadı, için kan ağladı

Dünya içimizde yaşadı
Ne kadar emel varsa etrafımızı kuşattı, vecdimiz kalmamıştı
Ekran ne büyük tuzaktı, reklam aralarında secdeler yapılmaya başlamıştı
Ne kadar tuhaf adetler varsa, artık gün be gün umutla takip edilmeye başlanmıştı

Kitab-ı celil kapanmıştı
Okumak şöyle dursun,şehrine malik olmak aşkı hiç kalmadı
Nice zamanlar vakit namazları kazaya kaldı, farzın kazası ne kadar tuhaftı
Sanki taklit edilmek için bir zamandı, ne şevki ve ne de ilhamı ruhumuza aşk kattı

Demek ki bizler istedik
Nehyi bilemeyecek kadar saftık veya huysuz nazarlardık
Neden inşirahı hiç anmadık, sevinç ve kederlerimizde genellikle dünyayı yaşattık
Nefsimizi mi tanıyamadık, kürsülerden feryat edenleri hiç umursamadık,ne yaptık

Şimdi ağlıyor kuşlar
Sancılar zerkediyor solmuş umutlar,dilegelen selalar
Tadbir ve taktiri karıştırdık, her hevesimizi yaşamayı marifet sandık, yanıldık
Neden bu kadar bedbin bir halin nefesi olarak ömür sayfalarımızı hicranla yazdık

Mustafa CİLASUN

Başa Dön