Bir Zihniyetin 19 Mayıs Kutlamaları

Milli Bayramlarımızdan bir olan, bir 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nda… 19 Mayıs 2012, Samsun’da… Samsun 19 Mayıs Stadı’ndaki törende… Bir kadın bir erkekle güreşerek 19 Mayıs’ı kutluyormuş…

yazı resim

Haberi bir arkadaş bana gösterdi.
Hayret dolu bakışlarla gazetelere manşet olan kızıl saçlı, kırmızı şortlu kadının üstündeki mavi şortlu erkeğe bakıyordu.
Ben önce meseleyi çakmadığım için bir kadının bir erkeği sırtladığını sandım. Halisane ve masumane niyetle, -içimden- ‘kim bilir erkek sancılandı, kadın araba bulamayınca erkeğini sırtlayarak hastaneye kavuşturmaya çalışıyor’ şeklinde düşündüm.
“Anadolu kadını işte; vefa ve sadakat böyle olur” şeklinde düşünerek bir iltifat gönderdim içimden bu fotoğrafa.
Sonra alt yazıyı okuyunca meselenin hiç de öyle olmadığını…
İnanmayacaksınız ama, dili sarkmış gibi eğilerek erkeği sırtlayan o kadın meğer o erkeği sırtlamamış.
Koltukaltı kıllarına kadar görünen o kadın, meğer o erkekle güreşiyormuş.
Hem kendi erkeğiyle değil bir başka erkekle bunu yapıyormuş…
Yabancı bir erkekle milyonların gözü önünde, ‘altlı üstlü’ güreşiyorlarmış...
Üstelik bu olay, Milli Bayramlarımızdan bir olan, bir 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nda…
19 Mayıs 2012, Samsun’da…
Samsun 19 Mayıs Stadı’ndaki törende…
Bir kadın bir erkekle güreşerek 19 Mayıs’ı kutluyormuş…
Bilmiyorum ama bana biraz tuhaf geldi.
Tuhaf geldi çünkü bir erkek, yabancısı olduğu bir kadınla milyonların gözü önünde ringde güreşmiş(!)
Bizde (Anadolu’da ) olsa olsa bir erkek kendi helaliyle, o da milyonların gözü önünde, ringde değil, yatakta…
Şimdi bir kez daha anladım ki bu bir kültür/zihniyet meselesi…
Meğer 19 Mayıs kutlamalarına getirilen yasağı eleştirmelerinin perde arkasında, böyle erkekli kadınlı özgürce güreşememelerin sancısı yatıyormuş…
Görmek istedikleri bayram meğer bu imiş…
Hançerelerini yırtarcasına: “yasak getireceklermiş, getirmezseniz namertsiniz. Engelleyeceklermiş, engellemezseniz namertsiniz. Biz her türlü baskıya direnmesini bilen, her türlü baskının karşısında özgürce konuşan, bedel ödemek varsa bedelini ödemeye hazır olan bir ruh dünyasına sahibiz.” şeklinde savundukları zihniyet meğer buymuş…
Adam, “bedelini ödemeye hazır olan bir ruh dünyasına…” diyor…
Tekrar o fotoğrafa bakarak onların fotoğrafa yansımış ruh dünyalarını düşünüyorum…

Başa Dön