bir zamanlar,
ah o zamanlar
kılı kırk yaran hoyrat kelimelerinin altında ezilir de
kelimelerini suçlardım.
sen acıttıkça canımı
battıkça baldıranlarının keskin uçları şahdamarıma
ince ince kanardım da
susardım.
düşler kurardım
gecelerin tülden karanlıklarına gizlenip
sanki görüverecekmişsin gibi korkardım.
sen bütün ihtişamınla sarar sarmalardın beni
ben kusardım.
ah o zamanlar sen,
o uzlaşılmaz,
o anlaşılmaz,
o baş edilmez BEN,
beni benden alır çok uzaklara gider bırakır kaçardın.
bir zamanlar
ah o zamanlar artık bitti.
