sayın öğrenci
paldır küldür dönen zaman çarkında
başlangıcı ve sonu belirsiz yolda
sele karışmış dallar gibi gidiyorsun
bu dönen zaman
ne sen öğrencisin
ne yaşın yirmiüç diye
ne de beklentilerin için
sınırsız enginlerde balıkçı
bilinmez yaylalarda çoban
ya da zaman karanlığında kaybolan
bir nokta olsan
yine aynı şartlarda dönecek dünya
bir karış uzamayacak zaman
ya da
şu veya bu yer
falan yada filan asır
zaman çarkına engel olmayacak
ve sen sayın öğrenci
sonsuza kadar değil bu bekleyiş
her doğan günün bir akşamı
her açan yaprağın bir hazanı vardır
ümitler
ya da ümitsizlikler
şartlara küsmek
bazan sinirlenmek
ya da coşkusunu yaşamak saf hayallerini
gerçekçi düşler görmek
sevda üstüne türkü söyleyip
avunmak
hepsi bir varmış bir yokmuş
ne farkın var ki masal kahramanından
ya iyilik perileri yardım eder
ya aklın
ya da gücün-kuvvetin
ya da babandan miras kalan sihirli halı
masal değil mi bu
sevdiği kızı alır kahraman
ve kucaklaşmaya fırsat bulmadan
kaybolur gider düşüncelerde
öyküler hep böyle başlar
bir varmış bir yokmuş
ve sayın öğrenci
yaşamak
mutlu ya da mutsuz olmak
yaşamı anlamak
ya da kararsız kalmak
yani bocalamak gerekli mi
yaşıyorsun
varsay ki yaşamıyorsun
ümitlerin var
varsay ki yok
güzel bir kız takılıyor aklına
varsay ki takılmıyor
sayın öğrenci
ne fark eder
bir varmış bir yokmuş
İzmir-17 Mart 1986