Bir Damla Daha Eylül

Kekik zamanı

yazı resimYZ

02.10.2011

Adada eylül sonu.Yorgun insanlar, yorgun cafeler, lokantalar... Üzümün son demleri, bağbozumu çoktan olmuş.Rüzgarın en sevinçli günleri.Deniz 'Yine elime düştünüz 'der gibi.Dalga dalga.Ve en güzeli mışıl mışıl uyutan oksijen.

Tatilde Sezen Aksu'ya rastladım. Tabii şarkısına.Yine yapmış yapacağını. Günlerce, üst üste dinledim.Hele Pavli Çamlığında yıldızlar eşliğinde bağıra bağıra eşlik ederek dinlemek...

Unuttun mu beni, her şeyimi
Sildin mi bütün izlerimi
Hüç düşmedim mi aklına
Hiç çalmadı mı o şarkı?
O sahil, o ev, o ada
O kırlangıç da küs mü bana
Sanırdım ki aşklar ancak filmlerde böyle
Ben hâlâ dolaşıyorum avare
Hani görsen, enikonu divane
Ne yaptıysam olmadı, ne çare
Unutamadım, gitti !
Ey aşk neredesin şimdi
Sen de mi terk ettin beni
Ne hata ettiysem, affet
Büyüklük sende kalsın, e mi
Sen de olmazsan eğer, batar artık bu gemi
Unuttun mu beni, her şeyimi
Sildin mi bütün izlerimi

İnsanın keşke benim de böyle bir aşkım olsaydı diyesi geliyor.

Sonra avare avare dolaşırsanız yolunuz Koreliye düşer.Sırtınızda iki üç tane şal , masanın etrafında yirmi yirmibeş tane kedi...

Kale içinde Islomania ( Ada deliliği) adlı adayla ilgili belgeseli izlerken aklıma çocukluğumda
babamın anlattığı bir hikaye geldi.Sadrazam Halil Hamid Paşanın hikayesi.

Halil Hamid Paşa 1782-1785 yılları arasında I. Abdülhamit zamanında sadrazamlık yapmış.Bir arkadaş meclisinde sohbet sırasında, 'padişahımız da artık çekilse, çok yoruluyor, yerine oğlu ( veya bir başkası) geçse'demiş iyi niyetle.Muhalifleri ise hemen bunu Padişaha yetiştirmişler. 'Sizi devirmek istiyor Padişahım ' demişler.Abdülhamid buna çok kızmış ve Halil Hamid Paşayı Bozcaada'ya sürgüne göndermiş ve burada başı kesilmiş.
Vücudu Bozcaada'da defnedilmiş, kesilen başı ise İstanbul'a getirilerek orada defnedilmiş. Neyse Halil Hamid Paşanın bir arkadaşına adadan mektup yazdığı ve şöyle dediği söylenir;

Kişiye küserse Hüdası
Meskeni olur Bozcaadası

Yanıt gelir;

Kişiye küsmez Hüdası
Kişinin çektiği dilinin belası.

Burada da aklıma nedense Halikarnas Balıkçısı, Mavi Sürgün geliyor.Hadi onun Bodrum için söyledikleri ile bitirelim yazıyı.

'Başka yerlerde ölüp nur içinde yatılacağına, burada nur içinde yaşanır.'

Bugün de aynı şeyi söyler miydi acaba? Ben çocukluğumun adası Bodrumlaşmasın diye
neler vermezdim .

Başa Dön