Onlar da bizim gibi kaçıp,
O adada buluşmuşlardı belli ki
Yürekleri pırıl pırıldı,
Hayattan keyif almak,
Herşeye rağmen tadına vara vara,
İnadına yaşamaktı birinci kural.
Yakamoz'da keyiflenip
Polente'de yudumlanan şarap,
Ardından,
Ver elini Akvaryum Koyu,
Yakamozu kucaklamaktı sırada
Yıldızlar bekliyordu besbelli,
Kah parlayıp, kah sönerek çağırıyorlardı.
Kayan bir yıldız vardı işte,
“Dilek tut” der gibi gözden kayboluyordu yavaşça,
Ardından ,
Göztepe' de güneşin doğuşunu seyretmek vardı
Yeni bir güne merhaba demek,
Yeni bir hayata merhaba demek gibiydi,
Onlar Adalı'ydı
Onlar!
Ayrı hikayelerin
Aynı mekanlarda buluşturduğu insanlardı
Kahkahalar bile hüzün kokuyordu besbelli,
Gözler buğulanıyordu zaman zaman,
Uzaklara dalıp gidiyordu,
Vapurdan inenlere takılıyordu istemeden,
Kimbilir ?
Beklenen eski bir sevgiliydi belki,
Unutulamayan ve hep özlenen,
Nefret de vardı o buğulu gözlerde,
Girdapların, dibe vurmaların,fırtınaların sebep olduğu
Yüreklerin sahipleriydi belki nefretle hatırlanan,
Belki kaçılan koca şehirdi özlenen,
Kimbilir?
Bizim için,
Bir ada hikayesiydi yaşanan.
Bir Ada Hikayesi Yaşanan
"Tanrı insanları, uzun ömürlü olsunlar diye Bozcaada'yı yaratmış" sözünün ne kadar doğru olduğunu, orada kısada olsa yaşayarak öğrendim.