Bir Gece Bir Aile

Gece saat 22.15 i gösreriyordu.

yazı resim

Gece saat 22.15 i gösreriyordu. "Koordinatlar tamam, tüm sistemler çek edilmiştir herşey ok." dedi bir ses.

Kısık ışıkta bir kış gecesi umutsuz gözlerle televizyonda haberler seyrediyordu Baba, araya sıkıştırılan propaganda filmleri esnasında bir ara gözünü yanıbaşında oturan karısına çevirdi.Hiç bir kelime söylemeden bakıştılar, aslında gözler herşeyi anlatmış konuşma gereği bile duymamışlardı.

"Hedefe kilitlendik ! emrinizi bekliyorum komutanım !" dedi bir ses. Ayakta, ağzında yakmadığı purosuyla kıpırdamadan dikelen yaşlı siyahi komutan, aynı noktaya bakan anlamsız bakışları arasında dudaklarından "ateş" kelimesi düküldü sessizleşmiş geceye.Anahtar çevrilmiş, ve bir beyaz işaret parmağı tereddüt bile etmeden basmıştı düğmeye.

Farkında bile olmadan içgüdüsel duygularla aynı odada ders çalışan büyük kızlarına çevirdiler gözlerini. Anne ve Babanın bakışlarından habersiz birşeyler okuyor ve birşeyler yazıyordu, arada gözüne düşen siyah saçlarını bir eliyle toplayarak. Toprak zemine serilmiş bir kilim üzerinde oynaşan ortancıl kız ve küçük oğullarına çevirdiler gözlerini. O anda odada tv den gelen propaganda ve çocukların gülücükler dolu seslerınden başka birşey duyulmuyordu. Çocuklarına şefkatle bakarken Anne'nin yüzünde korkulu bir tebessümle kurumuş dudakları belli belirsiz kımıldadı.

Bir ateş Deryasından fırlamıştı, tüm korkunçluğuyla duman ve ateşler saçarak göğe doğru yükseliyordu. Geriye bıraktığı dumanlardan gemi kaybolmuştu sanki ayışığında. Kontrol merkezinde derin bir sessizlik, monitordan füzenin rotasını seyrediyorlardı. Kimileri bir köşede sigarasını dumanlarken, kimiside dalgın bakışlarında belkide bir Kaliforniya hayali kuruyordu.

"Hadi artık yatın saat geç oldu" dedi Baba çocuklarına, Anne hala şefkat dolu bakışlarla çocuklarını süzüyordu.
Birden bir kıyamet gürültüsü ateş cehennemine dönmüştü heryer, kulakları parçalayan gürültü ve korkunç ateş yığınıyla parçalanıp toz duman ve ateş olan bedenler bir şey anlayamadan gökyüzüne savrulmuşlardı. Bir kaç saniye önceki sıcak odanın yerinde büyük bir krater vardı şimdi.

"Komutanım size bir mesaj var" dedi bir ses. Eline verilen mesajda "negativ" yazıyordu. Ağzındaki yanmamış puroyu sinirli bir şekilde yere fırlatıp "bir daha hata istemiyorum" diye bağırdı sessiz geceye.

Gece saat 23.36 yı gösteriyordu.
Tüm haber merkezleri ve ajanslara bir haber geçiyordu faxlardan.
"Hedefini şaşıran orta menzilli bir Amerikan füzesi Bağdat'ın fakir bir semtine düşüp yüzlerce sivilin ölmesine sebebiyet vermiştir."

Başa Dön