.
bir şir yazardı gökyüzünü terk eden gecede
mürekkebini geceden
sözlerini kalbimden
kağıtlarda kokarken buram buram ayrılık türküleri
seherde susarken gönlümün teli
tırnaklarımda işlerken arşın en derinliklerine yokluğunu ve ismini
ben sana her gece susardım
bir içim su kadar muhteşem
bir okyanus kadar derin
bir orman kadar karışıktın ey gurbetlerde kokan yar
ayrılığında kalan yüreğimin sızıntısı
inanırmısın gidişin kadar vermemişti hiç bir şey acısını
sana telli duvaklı bir güvercinin tezmizliğini bırakmıştım şerefle taşıdığım sevgimi
gölge düşürmüştü sevgimize yollar
ve bir de nasıl kaymıştı ellerinin o sıcak teni ellerimden
beklemekle özlemeyi sevmesemde
seni beklemek varmış ey gurbetlerde kokan yar
.