Kendi kozamda can buldum
Dokuz ay on günde ben, ben oldum
Kendi ütopyamda büyüdüm
Kendi doğrularımla yol aldım
Kendi dilimle konuştum
Söylediğim dinlendi, söyleneni anladım
Aklıma yabancı, fikrime ters düşeni
Elimden ekmeğimi alanı
Cebimden paramı çalanı affetmedim
Ne köle oldum, ne köleleştirdim
Ne uçan kuşu vurdum, ne de ağaçta dal kırdım
Ne çaldım, ne hak yedim
Ne kalp incittim, ne hor gördüm
Uçmak, özgürlüğe kanat çırpmak
İstediğinde canım, salıverdim uçurtmamı
takılıp arkasına, ulaştım mavi göğe...
Özgürlük çok güzeldi, oturdum bir nehrin kıyısına
Kendi halinde, ne güzel de akıyordu
Beslendim, taşındım denizlere
Hem köy oldum, hem kasaba
Hem doğulu, hem batılı
Tepeden bakmadım hiç kimseye
Yaradılanı sevdim Yaradandan ötürü
Küfür, hakaret, yalan, dolan bilmedim
Allahtan korktum, kuldan utandım
Haram yemedim, çalmadım, çırpmadım
Yoksulu bırakıp, zengine kul olmadım
Zayıfı ezip, varlıklıya güç vermedim
Oyunlar kurup kimseyi kandırmadım
Mum oldum kendi alevimle yandım
Kendi ışığımla aydınlandım
Üşüyen beyaz gecelere sarılmadan
Gökyüzünü üstüme örtmeden uyumayı da öğrendim...
Mutluyum çok, ödünç bir akılla yaşamıyorum
Özgürce dalgalanıyor ruhumda
Kırmızı-Beyaz Bayrağım hep başımda...
Rukiye Çelik
8.10.2022