Ben gökkuşağıyım dedim,
Sen kendine siyahla beyazı takıştırdın
Sorma dedim geçtiğim yerleri
Kan revan doluydu…
Acılar, hasretler birikmişti…
Her yer ayrı bir mayın tarlası
Zifiri karanlıklar
Yıldızsız geceler ve dikenli teller
Ben mahpustum… ay’a hasret…
Oysa sen yaraları kazıdın…
Ve kan sıçradı tenine…
Yüreğine…
Ben istermiyim, kıyarmıyım…
Sus dedin..
Anlam veremediğimle sustum…
Bir mezar gibi…
Neden ? dedim…
Sen güldün, ben güldüm…
Bilmiyorum dedin…
Ben mi sana az’dım
Yoksa sen mi bana fazla…
Gülüyorsun…
Aynı şey diyorsun değimli?
Gül diye dedim zaten…
Çünkü en çok gülmeyi sen hak ediyorsun…
Gözlerinin rengi neydi..?
Unuttum…
Gülüyorsun değimli?
Doğru ya ben gözlerine bakmadım ki…
Ya saçların kısamıydı uzun mu?
Sen hangisini dediysen oydu…
Yıldızmıydın yoksa kelebek mi..?
Ben bilemem ki…
Kayıverdin gökyüzünden avuçlarıma…
Yüz sürmek istedim…
Koklamak..
kıyamadım…
O kadar narindin ki…
Ben seni hiç görmedim ki…
Ben sadece seni sesinden gördüm…
Metin Erkan