Ben Dogmadan Önce

Ismail´in dudaklari titriyordu, az önce kestigi dananin sol arka bacaginin vuruslarini seyrederken. Hayvan canini verdikten sonra kaskati kesildi. Gözlerini akip giden kan akintilarina dikmis bakiyordu hareketsiz. Sag elinin parmaklarini gevsetmek istedig

yazı resim

Ismail´in dudaklari titriyordu, az önce kestigi dananin sol arka bacaginin vuruslarini seyrederken. Hayvan canini verdikten sonra kaskati kesildi. Gözlerini akip giden kan akintilarina dikmis bakiyordu hareketsiz. Sag elinin parmaklarini gevsetmek istediginde, avucuna yapismis bicak sapini
kendi iliklerinde düsledi birden ve ürperdi. Sicak kan sogudukca peltelesiyordu.Taslara bir kova su bosaltti ve merdivene oturdu. Kibrit sesiyle
birlikte bir bebegin cigliklarini duydu kapi önünde.Ben dogmadan önce, babamda böylemi beklemisti beni diye düsündü. Bircok peygamberin
oglunun babasina inanmadigi gibi.
Can bir ömürlük degil. Ben dogmadan önce baslamisim yasamaya, daha babam bile bir cenin degilken babasinda. Daha daha önce, cok önce.
Tanrilar yaratilmamisti ama ben vardim. Yasamimin baslangici bu dünyanin varolusunla ayni yasta.Dogmak degil yasamin baslangici ve ölmek
sonu degil. Kan topraga girdi ve köke indi ve o kan bir karanfil olacak belki. Sen ciceklerin icindeki gizli suretleri göremeyeceksin ve göremedikle-
rini yok sayacaksin ve yoklar senin icin olmayanlar olduguna göre varolani bulamadigini da hicbir zaman ögrenemeyeceksin.
Kafa karistirici ve belki de cok anlamsiz bir baslangic gibi gelebilir sana bu yasam baslangici anlatisi ama unutma ki; her anlamli bir sonun, anlayamadigimiz bir baslangici vardir.
Dere kenarindaki tek odali gecekondunun icini cinlatiyordu bir avuc kadar bir bebek. Bir can giderken bu dünyadan yeni bir can geliyordu.
Doganin ölümsüzlügünün en güzel ve en gercek gösterisi. Ölen dananin gözleri hala canliydi ve bebegin gözleriyse hala yumuk, Ismail`in bicagindan hala kan damliyordu. Kan damliyordu anamin apisarasindan ve kan damliyordu göbekbagimdan. Ebemin, burusuk ama bilge ve cana dokunan ellerinden kan damliyordu. Ben dogdmadan önce dünya kaniyordu.
Ben dogmadan önce doganin gözü kördü, yapraklarin dili yoktu ve sacsizdi bulutlar, koskoca cöldü okyanuslar.
Gelirken gökkusagini beraberimde getirdim. Biraz yasam getirdim, umut, sevgi getirdim beraberimde.Az degil getirdiklerim, hepimize yetecek
kadar. Hepimize yetecek kadar mutluluk ta getirdim.
Meleklerin kalbi atese dayanikli olsaydi gidip cehennemi söndürürlerdi. Yakici ve yanici oldugumuzu bildigim icin beraberimde, icinde
denizler, okyanuslar,dereler, irmaklar barindiran bir yürek getirdim. Herseyi beraberimde getirdim ve getirdigim herseyi yasama verdim.
Dedim ya; meleklerin kanatlari atese dayanikli olsaydi.
Ben dogdugumda dünya kaniyordu, yasadigim sürece ben kanadim ve simdi öldüm gidiyorum. Gidisime aglayan tanrilarin gözleri kaniyor.
Imamin elleri soguk sudan burusmustu, sakalini sivazlarken simdiye kadar yikadigi ölüleri düsünüyordu, saymamisti gerci kac merhumu
abdestledigini ama bir gercek vardi ki; simdiye kadar yüregi böyle kursunlanmis bu kadar kan akitmis bir ölüyü yikadigini hatirlamiyordu.
Ölü adamin bagrindan hala kan siziyordu, Iki omuzunun üstünde simdiye kadar yine hicbir ölüde görmedigi, iki kara yanik oyuk vardi.
Sicak kan sogudukca peltelesiyordu, elindeki masrapadaki suyu ölünün ayaklarina bosaltti.
Yikadiginin ölü bir melek olacagini düsünmesi sanki onu dinden cikaracakmiscasina irkilerek sesli bir besmele cekti. Kendi kaninin böyle
akmamasina dua ederek uzaklasti.
Bir melegin yerinde olmak istememekle cenneti teptigini bilseydi bu son duasini geri alirdi.
Zaten meleklerin kani bundan durmadan akiyordu, ugruna kanat yaktiklari bile onlarin yerinde olmak istemiyordu.
Ben öldügümde dünyaya yeni bir melek iniyordu.

Başa Dön