Ben Bir Korkağım
Bu acizlik ya da eksiklik değil.
Hangimiz çokca veya az ısmarlama bir yaşamı yaşamıyoruz?
Çocukluğumda sayın sevgili büyüklerim ne diyorlarsa öyle yapmak zorundaydım.
Doğruyu ben, onların doğrularından öğrendim.
Ayıp olurlarla büyütüldüm, sana yakışmazlarla korkutuldum.
Bir gün büyümüşüm.
Anlayamadım da aslında!
Büyüdün dediler, büyümüşlüğü kabullendim.
Sınırlarım daha da daraldı.
Bir de baktım ki anne olmuşum bir güzel mart sabahında...
Bu kez de analık iç güdümle düzgün bir yön çizmek için yollara düştüm.
Can parçama bir zarar gelmesiydi beni korkutan...
.
Yıllar geçtikçe, korkularım azalmadı, tersine arttı.
Bunlar öyle öcü gibi değiller..
Ötekileri kırmadan, can parçalarını korumak için,
toplumun kurallarını aşmadan, incecik düşüncelerle,
ihtimalleri göz ardına atmadan bir yol çizebilme endişesi..
Der misiniz bana cesurca, benlice hangimiz bir yaşamı sürmekteyiz?
Böyle olunca da
çoğu kez seçilmiş zamanı yaşamak zorunda kalmıyor muyuz?
Ancak ben az da olsa bu çizgiden bazen şaşarım.
Eşeğime tersten binmiş bir deli oluveririm.
İşte o an yaşamım, en keyiflli zamana bürünür....
Neylerim ki! ! !
Bu uzun sürmez..
Açıkca kabul etmesem de bu yaşamda bir düzen var,
ve bu düzeni bozmaya benim gücüm yetmiyor;
bazense gücüm yetiyor, aklım az geliyor....
.
Hangimiz kendimizde,
kendimize ait olduk ki?
Ismarlanmış bir ben
değil miyiz herbirimiz?
Oysa ne kadar da
ayrı, ayrı gerçeğimiz...
.
Ayırdına varmadan
girdim dibi karanlık düşüncelere...
Ne yaparsınız işte
bu hatun konuşur
böyle kendi, kendine
'sen sus, sus söyleme'
deseler de...
.
01/03/2005
Nesrin Göçmen