Önümde, ikinci kapının önünde taştan iri bir köpek yaratık heykeli . Kıpırdandıkça beni takip ediyor. Gözlerinin hareketliliğini farkettiğimde donup kalıyorum.
Tam da önümdeki ikinci kapı elimi değmemle açılıyor .
Kapı bir anda hastanenin beyaz , florasan aydınlatmalı koridoruna açılıyor . Soğuk koridor , kanımı donduruyor , üşüyorum.
Çığlık atıyorum ,soğuk benliğimi ele geçiren bir wadoo büyüsü gibi titretiyor ve çığlık attırarak çıkıyor bedenimden. Koşarak ,tükenmesini umuyorum koridorun. Koridorun sonundaki kapı açık. Mantık sesim; ''Hep merak mıdır kediyi öldüren? ''
gözlerim açık kapıdan içeri yöneliyor. Bu oda düpedüz morg. ''Ben insanın canlısını severim '' diye geçiyor içimden. Çıkmalıyım bu odadan . Yeltendiğim an kusursuz , tam zamanında dışarı çıkıyorum, ardımdan kapı kapanıyor.
Çiğ bir çocuk gülüşü duyuyorum uzaktan .Ürkütücü ... Kork(m)uyorum ,.. galiba.
Farketmeden açık havadayım . önümde yeşil, çimenlikli bir yol beliriyor. Kurtulduğumu düşünerek gözlerimi göğe çeviriyorum. Güneş parlıyor ve arp ses duyuyorum. Çok yüksek, anımsayamadığım bir yerden aşağıya düşüyorum. Tam tabiriyle yüreğim ağzımda .Birden bir labirentin içinde buluyorum kendimi. yürüdükçe her geçtiğim köşenin sonunda bir kapı çıkıyor karşıma.
Üzerinde yürüdüğüm çimenlikli labirent yol , yerde klasik dönem tabloları oluşturuyor. Durmaksızın yürüyorum ; bir portrenin yarısı çıkıyor bir kapının ardından , yerden bir parça kopup yükseliyor .Yükselen parça tablonun diğer yarısı. Tamamlanıyor ve kendi portremle karşılaştığımı ayrımsıyorum....
Gözlerimi açtığımda midemin yandığını hissediyorum .Vücudum çok yorgun . Uyku - uyanıklık arası baş dönmesi... Yataktan kalkarken vücudumu esnetip pencereden dışarı bakıyorum .
'' Bugün başka bir gün ''
Ben / Benlik Kılavuzu - III -
ilk kapı ,ejderhanın nefesi , susturamadığım sanrılar.... ceplerime çakıltaşı doldurmuşcasına ağır , yürüyorum... yorgun hızımla bir , acelesiz...