eskimiş her şey gibidir
sonu beklenen
değil mi ki bilineni
zamanı dolmuşların
ve
olmuş bitmişlerin
ya da
hiç olmamışlardan bu yana
bazen ölüm güzeldir
yakışır insana
yeter denilen kimi
olduğunda yetmeyenin
kimi
sona gelinmişliğin
sona erilmişi son bulmuşu heveslerin
tatların
duyguların
görmüşlüğün
artık beklenmeyense bir geleni
bitmişliğin işareti
sığınamazsın hiç bir ana
durağın sonu değil mi
bazen ölüm güzeldir
yakışır insana
son hırıltısı yaşamın
o kare kare savuşan
yok mu
bir bir anımsatması zamanı
merhametsiz
acımasız
yaşanmış arzular
iyilikler
kötülükler
son bindiğim tren
son yüzdüğüm deniz
başını okşadığım sarı çocuk
yazdıklarıma
çalıp söylediklerime
tuvalimdeki resimlere
oynaşan renklere
tırnak batırılan o gülüm anlara çok hayıflandım çok
bazen ölüm güzeldir
yakışır insana
baba zamandır
sabaha karşı uykuda derin derin
son ışıkları da kısılırken yaşanmışların
alemi var mı diretmenin
salıver gitsin huzuru çayıra
bundan ötesini
kim araya
kim kayıra
bazen ölüm güzeldir
yakışır
yaraşır insana
mayıs 2007 Denizli ]