Dedeme ithafen-
Karda iz bırakır nefesin,
Koşarak yapraksız ağaçlara,
Ki ölümdür betonların dışı,
Kurtlara ve bilumum kuşlara,
Öyledir evet,
Sen,ey adından yadigar,
Rüzgarsız,
Kibar hanımlar geçer sokaktan,
Yağarsa yağmurdur aşk şehrime,
Çamursa çamur,
En donuk bakıştan sert,
Kırılgan mevsimine alıngan soğuktan,
Yazılmış saçının teline,
Dudakların üzerine,
Kalın Tahoma ile,
Yoğun bakım seansları,
Unutulmuştur artık çoktan,
Yerdeki cd kapakları,
Ve bir oda dolusu hatıra,
Nefti avuçlarından sürklase,
Pijamalı biopsi kaçışları,
Soğuksa soğuk dışarısı,
Dokundukça buza keser ellerim,
Şaşırırsın,
Önsözü olmayan her geceme,
Mevsimsiz kalırsın,
Peşimsıra,
Atılırsın on yataklı,beş yastıklı,
Kimliksiz odalardan,
Şuursuzca,
Sabahlara kadar ağlarsın,
Söylenmeden kimseye,
Odun at yanan sobaya,
Ihlamuru kaynatsın,
Kusursuz olsun yaşamak,
Gören seni yaşadı sansın,
Sonra aynadaki bana bak,
Ne getireyim sana eski günlerden,
Sevdasız yalansız,
Bir yürek bulursan benim yerime,
Anla ki hayata,
Sende anlamsız kalırsın,
Koşsanda buz üstünde,
Fayda yok,
Düşmekten kurtulamazsın,
Öyledir evet,
Yaşamak böyledir,
Senden bana klonlanan,
Kuralsız başkaldıran,
Yitik bir zaman,
Oysa sendin değil mi,
Ölümsüz sevdaya saldıran,
Pas tutan kılıç yarasından,
Yelkenlisi olmayan,
Denizlerin suskunluğuna bulaşan,
Ne getireyim sana ey rüzgarsız,
Çalarak aşkını,
Batan geminin son tayfasından,
Bak sabah oldu,
Uyan hadi,
Hadi uyan,
Aç gözlerini,
Set çekmiş sıradağların arkasından,
Giy terliklerini,
Odun at sobaya,
Henüz gün doğmadan,
Donmadan soğuktan,
Ve kurda kuşa yem olmadan...
