Böyle söylemek geliyor içimden
Fakat hangi telden, nasıl bir gönül nağmesinden
Hissiyatı yoran halden, endişeye sevk eden şüpheden, hüzün vadeden demden
Hangi meyanın terennümüyle melalimi yoklasam
Bezgin meramın korkularını yaşasam, sual etmek için gönül kapını çalsam
Suhulet içinde gözlerine bakarak sürur içinde derd-i figanımı anlatmayı istiyorum
Yalnızlığın her lahzasında
Umut beslediğim hicranın ocağında, derdime kar olmasada
En kalbi hissiyatla sevgi ve muhabbetimi teslim etmeyi ümit ediyorum, korkusuzca
Yılların çilesi senin sabrınla aşıldı
Kanaat ve azmin her vakit ibrete ve taktire maruz bıraktı
Hiç eksilmedi mütebessim edan, inayete olan sevdan, sadakat adına davan kazandı
Her nasılsa handanlığı yaşıyorum
Okuduğun her kitabın satırlarında adeta kayboluyorum
Ve fakat kalbi ve ruhi manada itminan olarak karşına çıkamıyorum, utanıyorum
Ne vakit seni uyurken görsem
Sessiz ve sakin bir şekilde nazar edip, halime acıyorum
Kimbilir neleri hak ediyorsun ve hangi ukteler içinde susuyorsun, bilsen nasıl kızarıyorum
Mustafa CİLASUN