Kaç zaman geçti üzerinden yokluğunun,kaç gece,kaç güneş,yağmur…
BÜYÜDÜM BABA.
Acılarım büyüdü.Sen giderken ruhumun içine düştüğü boşluk,seni uğurladığım o pencere ardından biraz daha aldı beni kendine.Ağlamadım sadece sustum,seni dinledim.Anlattığın masalları anlattım kendime senin sesinden,kokunun üzerinde kaldığı mavi hırkana sarılarak uyudum gecelerde.Herşeyi unuttum baba bir seni unutmadım…
Gittikçe büyüdü yokluğunun boşluğu,anılarım,acılarım,sensizlik ve girdap.İçinde kaybolduğum karanlık büyüdükçe daha da netleşti özlediğim yüzün sonra çok ağladım baba,gecelerim resmide büyüyen göz yaşlarımla aydınlığa verdi kendini ama hep bildim ben ağlarken saçlarımdaydı ellerin.
Şimdi sana söyleyemediğim her sözcük için bir hayat yazıyorum kendime...
Sen ölmedin baba oradasın arka bahçemde,yemyeşil bir ovanın ortasındaki o büyük ağacın altında ruhun.Ne zaman özlese içimdeki kızım kokunu oraya,o beyaz çitin ardındaki bahçeye yolluyorum onu.Pembe elbisesi ardından savrularak koşuyor sana,sarılıyor,sarılıyor…
BEN BÜYÜDÜM BABA senin küçük kızın içimde, o aynı.Ben seni özledikçe o sana geliyor sensizliğin oturduğu yere oturup bana seni anlatıyor…
BANA KÜÇÜK KIZINLA BİRAZ MASAL BİRAZDA SEVGİNİ YOLLAR MISIN? BABA YARINLARIMIN ÇOK İHTİYACI VAR SANA...