Bahar Gibi Geliyorsun

Şimdi bütün kokuları aşkın canlandı yüreğimde, şimdi karıştım bir oldum iste evrenle… Yağmur tanecikleri içindeki yüzüne bakmak ve o baş döndüren dişiliğinin kokusunu almak istesem… ne yani ayıp oluyorsa bırakalım olsun, sen bana bahar gibi geliyorsun…

yazı resim

Tüm esintin ve renklerinle başımı döndürüyorsun. Bunları söylemek ayıp oluyor belki ama bırakalım olsun, sen bana bahar gibi geliyorsun.

Bir ucu gökyüzünde, toprağın derinliklerine kök salmış bin yıllık çınardır kalbim. Sus suzmaz, otur oturmaz, laftan sözden anlamaz bir deli yürek. Dağ başları esiyor kafamda. Kuytular, dereler…. Şimdi tam da çadır kurma zamanıdır Toroslara. Sonra uzanıp o tazecik çimenlere seninle papatya yolmak… seviyor, sevmiyor oyunu hani. Sevmiyor çıkarsa mahsustan küsmek, sonra barışmak yeniden, seviyor çıkınca da daha heyecanlı öpüşmek… ayıp olurmuş, bırak olsun; sen bana bahar gibi geliyorsun.

Ben bir yörüğüm. Çadırım ufka yakın dağ başlarında kurulu. Her mevsim bir başka ovaya göçer yüreğim. Ne bir yere ne de mekana hapsolmadığım gibi hapsolmam hiç bir öğreti ya da felsefeye…. Meleklerle dansa, tanrıyla sohbete bayılırım… Kısıtlayamaz, kuşatamaz beni hiç bir doktrin, hiç bir güç amaa… Bahar, bir de SEN. Şimdi kucaklayıp kesmek nefesini; ne yani ayıp oluyorsa varsın olsun, sen bana bahar gibi geliyorsun..

Çocuğum ben, derelerde kurbağalarla oynarım halen. Gök kuşağının altından geçmeye çalıştığım zamanlarda oldu. Yağmurda herkes sığınak ararken ben üstümü çıkarırım. Yaptın mı hiç? Bahar yağmurları değdi mi tenine? Toprağın kokusunu aldın mı hiç bir yağmur sonrası? Öpüştün mü sırılsıklam ıslanarak, karıştın mı yer yüzüne?

Şimdi bütün kokuları aşkın canlandı yüreğimde, şimdi karıştım bir oldum iste evrenle… Yağmur tanecikleri içindeki yüzüne bakmak ve o baş döndüren dişiliğinin kokusunu almak istesem… ne yani ayıp oluyorsa bırakalım olsun, sen bana bahar gibi geliyorsun…

Başa Dön