Yıllardır aynı dili kullanır erbab-ı aşk.
Aşk ehli olmayana kapalıdır bab-ı aşk.
Su üşür giz düşer gül yaprağına.
Bir misal gül olur emsali yoktur.
Takılınca gönül ipek ağına.
Gamzesi ateştir kirpiği oktur.
Bir kapı açılır umman-ı aşka.
Çığ düşer ateşten ateş çölüne.
Derununda başka zahirde başka.
Akar gelir sular sevda gölüne.
Zaman saatlerde erir yok olur.
Leyla’nın tavrında demlenir Mecnun.
İblis isyanında cennet kaybolur.
Bab-ı aşk kitapta yazılı kanun.
Bab-ı aşk deryaya açılan kapı.
Yakar lâlezarı odsuz cerenler.
İnsan gönlü Rabbin baktığı yapı.
Gönle girmek ister gerçek erenler.
Ankara,17.11.2011 İ.K