şeytan her zaman ayrıntıda gizli olmaz,apaçık önünde durur;az inançla çok azgınlık onu eşikten geçirir,şevkat ve şehvetle kandırabildiği gibi günümüzde açgözlülükle ve arsız ihtirasla daha kolay kandırabilir
kapıyı açacak, anahtarı eline geçirdiğinde ise çok geç olur.
bilinmeyenle uğraşmak , seçilmişlere özgüdür.
eğer siz seçilmiş değilseniz , sonunuz onlardan acı olur. daha sonrası ise , artık size , ait değildir.
annesinin soyundaki ziyaretçiler , onda , kapı buldu.
kapıyı açınca , ilk onlar doldu. kartlarda şekil oldu.
ölü, evden çıkınca , annesi , eve girmez oldu.
uçaktakinin zamanı doldu, ziyaretçileri bizden oldu.
pişirdiği yemekler , yenmez oldu.
hasta kadın , kartları çalar, azizlerin ortasında azize ,
taş duvarlarda , ölümü tadar.
yaşanılabilecek en güzel hayat portrelerinin , tükenip de dayanılmaz acılarla kavrulduğu , geçmişin bile gebe olmadan , geleceğin doğurduğu ,çelişikli ve süregelen bilinmeyen çemberinde , sonu belirlenen bir yoldu; iradesi alınmış yolculuğunda.
yaşanası güzel çocukluğun ardından gelen yokluk ve hastalık , aranmadan bulunan , haz verici aşkın , hüsran ve umutsuzlukla yok oluşu.
.aklın , benlikten çıkması ve benliğin ayrışması oldu onunki.
aslında şanssızlığı hep vardı .ama o , bunu sonbahar yaprakları arasında , ayağına geleceğini görecek ve tanrının üvey kulu olduğunu öğrenecekti.
bilir misiniz?
gerçek görünen bütün yalanlar ,yaşanılmış ve yaşanılacak bütün zamanlar ,topyekün kainat içinde barındırdığı bütün sırlar , bilinen ve bilinmeyenler ve bütün kaderler , herşey ama herşey , her ruhta , saklıdır
,
.bizden saklanan , bize ait bu sırları farketmemiz yeryüzünde olanaksızdır. beyin kapasitemizi yüzde yüz kullanmış olabilsek dahi , yüreğimizi acılarla terbiye etmiş olsak dahi , limitsiz sabıra sahip olsak dahi, bildiğimiz ama bize unutturulan , tanrının yansımasını sanırım tekrar dirilişte farkedebileceğiz.