Ayın altında aynı geceden üşüdüğümüz zaman
Yeni dökülmüş çelik kazanları suyun bağrına
Sımsıkı bir ok gibi saplanmamıştı henüz
Ve göğsünün zirvesinden düşen çığ
Daha ağzımın kıyılarında donmamıştı.
Sonra irkildi birden güneşin ortasında
Cebinde ihtiyatla efsun gezdiren korkak
Ve cesur ölümlere sığınan genç kadınlar
Gece olmuyordu bir türlü ve boyuna
Gündüzler gündüzlere ulanmaktaydı