Aynaya bakınca kendimi değil kocaman bir yürek o yürektende büyük bir sen gördüm..tabiii öncesi vardı..ansızın,terleyerek,bebegin anne sütüne arzu duyması gibi bi gece yarısı,yârinin acısını hisseden bir asığın uyanışı gibi…uyandırıldım…
Kalk dedi yüreğimden beynime akan ses...ne yaptığına kalk da bi bak…döndüm dağınık,uykulu,bezgin..uzakta aynanın ta uzağında bir ışık göz bebeklerimi yoran ama bakmaktan kendimi alamadığım o ışık..
Yüreğinin ışığı…çekiyordu beni içine…kaos gibi girdabına alıyordu..kim bilir..kaçabilirbiydim…düşündüm…o kadar çok sebep vardı ki buna..ama yüreğim teslim ol..die haykırırken beynime nasıl söz geçirirdim…yanacağımı bile bile yaklaşıyordum ateşe..korkmadan,cesur,inatçı ve bi o kadar da ürkek…
Dünyana girmeye hazırdım..ve iş de o an da karar vermiştim buna ben artık senin olmalıydım ve hatta senindim…geç kalmıştım..artık bir seyler yapmak için çok geçti…
Her sey değişiyordu..önceleri yaprak kıpırdamayan dünyamda…kasırgalar kopuyor..güneşin doğuşu bile bi başka geliyordu…her gün yeni umutlar vererek…yüzümü ,yüreğimi ve içimdeki seni aydınlatarak…
Yaşamak sen ,sen her şey,her şey ben olmuştu artık…iyice can olmuştun…kan olmuştun bana…Senden öte köyümde yoktu artık..başarınla övünebilirsin…