"26 Şubat mıydı,ayışığına saçıldı gülüşlerim. Takvimden düşerken yaprak yaprak özlem, tarihime işlendin... Haberin oldu mu?
"Kırpılmış Mektup"
Sevgili Kalbim,
Sen yoksun...
Şehir ürperdi suskunluğumun depreminden. Ses kırıkları kesti dudağımı. Dilimde kanadıkca ismin...
İçimi ürperten tonda, beynimi sarsan çığlıkla "Ayışığım" diye haykırdım.
Yankılandıkca, dünya titredi karşımda,dizlerinin bağı çözüldü.
İşte o an, yokluğundan kıyâmet koptu. Senin haberin oldu mu?
Mavi gözyaşım...
Yabancı soluklardan silkindim. Dizelerin ruhunda kendi aydınlığımı bulmak istedim.
Seni düşündüm, sebepli sebepsiz yağmura takıldım.
Asil ruhunun mavi gözyaşını ziynet takındım düşlerime, daha bigüzelleştim ellerinde.
Mevsimler gibi değişen çakır gözlerin, benim farkıma vardı mı?
Gece indi yamacıma, ay gözlerime çekildi. Tutundu parmaklarım kipriklerine.
Unutma n'olur, her kırpışta tut ellerimden uçuruma düşürme beni.
Yokluğun dokunan... "Uyandım birden seninle..."1
Huysuz kaçağın ilk aşkısın aşığınım,
Ayışığının gölgesinde güvendiğim tek sığınağımsın.
Sensizken, açlıktan uyuyamayan bebek gibi titriyor benliğim. Gökkuşağının renk armonisini süsleyen tonlarda...
Yüreğinin kollarıyla sar beni bekliyorum.
Sevilmeye hazır uysal çocuk gibiyim şimdi, seninle herşeye razıyım sev beni.
"Ve fonda senin pamuk sesin, yalnızlığa ve ayrılığa dair özel bir şarkıyı anons geçiyorsun;
-Düşlerde kal, orda bizi ayıramazlar...
Düşlerde kal, orda bizi bulamazlar.2