Aşk konsolosluğu
henüz vizeyi vermedi canım; buralardayım...
İnanmazsın belki ama ucuz sevgilerin
Pasaportuna işliyorlar sevdayı...
Bense çarmıha gerilmiş aşkıma mezar kazıyorum.
Sahi! Tabutu hangi ağaçtan olsun aşkımın?
Sen şiir ağacını severdin biliyorum.
Ama buralarda şiir ağacı yok ki canım.
Daha demin karnımı efkara bulanmış bir lokma şarkıyla doyurdum.
Üzerine yaktığım sigarayı sahte gülüşlü bir kadın
sarıp verdi.
Dudaklarının şefkatinden eser yoktu izmaritte.
Cenaze çok yakında bunu aşkımın gözleri haykırıyor.
Eğer aşksızlığa vize veriyorlarsa oralarda,
Valizine mısra doldur.
Dudaklarının kısık ateşiyle ıslat sigara kağıdını.
Tütüne gerek yok. Ben sigarayı mısrayla içerim biliyorsun.
Bekleme salonunda bulamazsan beni şayet
Kucağındaki yorgunluğu emzirenlere sor yerimi.
Emin ol ki bilirler.
Aşk konsolosluğunun çukurunda ölüme vize almış olacağım.
Aşk Konsolosluğu
vize almak zormuş canım...