Yaşamımın en anlamlı dönemimde karşı cinsle ilişki kuramamanın bana getirdiği korkusu ayrıca utangaç bakışların altındaki en göze batan donukluk ve bağlantıyı kurarsak halen etkilenmemişliğin aynı zamanda etkilenecek durumun olmaması. Bunlara bir de onsekizlik zıpır bir gencin tam manasıyla isteklerinin doruk noktasına hançer gibi saplanan ÖSS illetini de eklerseniz sanırım ne demek istediğimi anlarsınız. Bahar yaklaşıyor diye saçma saçma ilişki kovalayan aşıkzedelere inanamazken kendiminde bir bahar günü aşık olucağını hiç tahmin etmemiştim. Baktım aylardan mart, mevsim doğal olarak bahar nedense benim için önemli olan ne son ne de ilkbahar. Böyle karamsar, dünyadan bihaber, sorumsuz devam ederken raslantı icabı dönüm noktası olsada kurtulsak ibaresi hep aklımda. Detayında aşkı düşünmek ne kelime hayattan vazgeçmişim buna karşı rüyalar aleminden hayaller alemine geçiş yapıyorum ordan ruh alemine. Fantastik olan gidiş gelişler yerini radikal toplum görüşlerine bırakıyor ve ben karışık olan hayatımı karma karışık yapıyorum. En son umutsuzluk başıma vurmuş sahte rakı ile son vermek istiyorum her şeye. O anda çıkıveriyor öyle etkiliyorki konuşmayı beceremeyen ben konuşuyorum hem de dedikocu kadınlar gibi, geveze misali, bir ara korktum fazla muhabbetten bıkıp kaçacak diye neyseki olmadı. Evet sonraki süreç daha da güzeldi hiç ummadığım sohbetlerden tutunda son derece seviyeli tartışmalara, sorunların mantık çerçevesindeki çözülüşü beni en etkileyen ise aramızdaki tutku dokunuşları ve öpüşmeleri anlatmıyorum bile. İşte aşkın meyvesini yiyoruz meyvesi en bol olan mevsiminde, ilk defa böyle oluyorum seviyorum hayatımın ilkbaharında.
,,,,,,UGUR LALEK....