Küçücük bir şişkinlikle başladı maceramız. Hastane koridorlarında devam etti sonra. Samsun , Ankara, İzmir derken ; başladığımız yerde yitirdik herşeyimizi , seni.
Kader de , yazgı de , ne dersen de . Gideceğin belliydi ama gidişin tüketti hepimizi. Neden seni buldu diye sorgulamıyorum . Çünkü sende sorgulamadın hiç . Öyle emindinki gideceğinden , kabullenmiştin ve hatta dillendirmişdin. Sadece düşünüyor insan daha çok erkendi diye . Sonra bir ses ; sırası , yaşı yok bu işin diyor . Evet doğru , yok gerçekten .
Sadece dayanıyor insan. Ne garip ki dayanabiliyor . Hayat devam ediyor hep aynı olmasada. Bir yanın eksik kalıyor . Her yaptığında bir tatsızlık . Doydum sanıyorsun ne yediğini anlamadan . Gülüşün dudaklarında yarım . Tek ağlayışın mükemmel hani yırtarcasına üzerini yada kurutana kadar göz pınarlarındaki yaşları .
Ne mutlu bana ki ömrümün otuzbeş senesini seninle geçirebildim ablam . Her anında yanında olabildim zevkle , yorulmadan , gocunmadan . Sen giderken ben elini tutuyordum . Sen gittin ellerim boş , hayatım anlamsız kaldı . Tek benim mi ? Ardında bıraktığın bir aile var , senin ailen . Üzerine titrediğin , laf dedirtmediğin , hep koruyup kolladığın ailen . Ve hepimizden daha yılgın ama daha metanetli bir çocuk , senin oğlun .
Ne teselli edebilirki bizi ? Ne dindirebilir bu acıyı ? Sadece seni koydukları o sandığın içinde , yüzündeki huzuru görmek belki . Hiçbir yerinin artık ağrımadığını bilmek belki . Tanıdığın , tanımadığın herkesin sen giderken sana ettiği dualarla ruhunun rahat olduğu belki . Peki ya seni bir daha hiç göremeyecek olmak , sesini duyamayacak olmak . O ceylan gözlerine bakamamak , sen diye soğuk bir mermere sarılmak . Allahım ne tarifsiz bir acı bu .
Gaflet içinde yaşıyoruz biz aptal insanlar . Hayat burada sanıyoruz . Çalışalım , kazanalım , yolumuza
çıkanı ezip geçelim , gün bu gündür sanıyoruz . İçimizde birşey kalmasın , doyalım dünyaya istiyoruz .
Hangi dünya , hangi hayat ? Asıl hayat ikiyüz metrekarelik evlerde , markalı mobilyalara oturmak ,
hep bir telaş ve hırsla debelenmek değil işte . Asıl hayat iki metrelik bir çukurda , beyaz bir çarşafla başlıyor . İşte sen şimdi o asıl hayatının içindesin ablam . Öyle kolay gittinki , öyle huzurluydunki demekki yeni hayatında mutlusun diyorum şimdi kendime .
Ne olursa gidene olur diyorlar . Gidenin dünya nimetlerinden yoksun kaldığını düşünerek diyorlar
bunu . Asıl kalanların yoksunluğu ne olacak ? Hem bu sahte dünyada zor sınavlardan geçmeye çalışacağız hemde senden yoksun , sana hasret yaşamaksa yaşayacağız . Birgün gelecek yanında olacağız . O günü dileyerek yaşlanacığım ablam .
Artık nehirler tersine akıyor , denizler tuzsuz . Güneş batıdan doğuyor ve sabahlar geceyarısı . Biliyorum kızıyorsun bana ama elimden ne gelir . Elimi attığım her yerde sen , sesin kulaklarımda . Yüzün kazılı gözlerime ve yarım seninle o çukurun dibinde .
Güler yüzlüm , gül dudaklım , papatyam , anne ablam ; sensizlik bir boşlukda ipsiz asılı kalmak , dipdiriyken çürümek , varlıklıyken dilenmek ve herşeyin başlangıcı bir bitiş , yaşadığım hayat ölümün mecaz kardeşi . Bende senin kardeşinim , senin kadar güçlü , senin kadar kararlı ve inatçı .
Yani sen varmışsın gibi devam edecek hayatım .
Başımda taç , gönlümde sevgi , ruhumda iyi niyet , ömrümce hasretim olacaksın . Hep olduğun gibi kalacaksın . Birgün adınla yeniden varolacaksın . Yeni sen hiç tanımadığı eski seni sevgiyle sayacak , örnek alıp yaşayacak . Bu da benim sana verdiğim sözüm olsun ablam .
Şimdi nurdan elbisen üzerinde , cennet denilen o güzel bahçede gönlünce rahat ol . İşte o tablodaki
yerini aldın artık . Gelenin olacak yine biliyorsun . Her kalanda bir keder , her gelende bir kavuşma
mutluluğu olacaksın .
Hasretin içimde hiç sönmeyen bir volkan , sevgin her dakika büyüyen bir ağaç ve acın kanımı emen , ruhumu yiyen dev bir kurt olacak gelenlerden olana dek bende .
Biliyorum ; görünen şekildir yok olup giden . Mana alemidir ölümsüz olan . Özümüzün gerçek manası sensin , görünmesende bizde varolan . Benim benzersiz ve ölümsüz anne ablam .
Anne Ablam
"Sizce acı ne ? Sevgilinizden ayrılmak mı ? Yaralanmak mı ? En sevdiğiniz eşyanızı kaybetmek mi yoksa ? Hangisi ? Tesellisi olmayan tek acı Allah 'a gidiş . Gidenin kıymetini gitmeden bilmek ve bundan çıkarttığın dersi sen gidene dek unutmamak , insan olmanın erdemi ."