Öykü yazmaya başladığımın ilk günleriydi... Yazdıklarımı, arkadaşlarıma gösteriyor, onlarla paylaşıyor ve zorla okutuyordum. İyi ve olumlu yönde eleştiriler alıyordum.
Bu da beni fazlasıyla kamçılıyor ve yeniden yazmaya teşvik ediyordu. Edebiyattan iyi anlayan, denemeleri olan ve bazı gazetelerde öyküleri yayımlanan bir arkadaş gelmişti bize. Sağdan soldan duymuş olacak ki,
''Yazdıklarını getir, bir de ben göreyim'' dedi bana.
Getirdim hemen. Bir kaç kısa öykü çalışmamı gösterdim. Hemen okumaya başladı, cebinden çıkardığı renkli bir kalem yardımı ile eksik ya da yanlış gördüğü yerlerin altını çiziyor, üzerlerinde ufak tefek düzeltmeler yapıyordu. Bitirince:
''İyi bir yoldasın.'' dedi. ''Devam et ...''
Anam yanımıza gelerek,
''Nasıl beğendin mi? Güzel mi, oğlumun yazdıkları?'' diye sordu.
''Evet, beğendim, ayrıca kalemi de güzel ''
Anam, gururla baktı:
''Elbette kalemi güzel olacak.'' dedi sonra da ekledi. ''Kardeşim Milo onu ta Almanya'lardan yolladı.''