Az önce bir cinayet gördüm odamda
zaman ölüyordu avuçlarımda
korkulu gözlerle baktı bana
yalvarışlarını dinledim tik taklarında
Az önce bir cinayet gördüm odamda
zamanı öldüren katil bendim oysa
hayatımı çalan,
kaçan
ölüme yaklaştıran o olsada
zamanı öldürdüm ben odamda
hafif bir kalp sızıntısı kapladı içimi
ölünce zaman avuçlarımda
aynada katil yüzüme baktım zamansızca
artık özgürdüm bu dünya da
zaman ölmüştü benim odamda...
Yeniden yaktım bir sigara
acı içinde çektim içime
dumanını öyle bir üfledim ki
yapraklar kımıldadı yüreğimde
sarı kuru yapraklar
mahzunun yüzünde bir garip gülümseme
dudaklarımda mühürlü kelimeler bıraktım
zaman öyle apansız öldü ki
ben don'a kaldım...
oysa ne garip hatıralarımı dizelemiştim
dakikalarına
saniyelerinde akarken deli taylar gibi
saatlerine uzattım hasreti
ve takvim yapraklarından aşırıp kendimi
seni bekledim bilmem kaçıncı özlemini
Gelmedin sen, gelemedin belki de
zaman her şeyin ilacı değilmiş demek
işte ben ozaman öğrendim beklemek yalanmış diye
aldım elime körelmiş gençliğimi
vurdum zamanın yüzüne
akıttım nefretimi önce
tükürdüm suratına
küfrettim
zamansızım artık
takvim yaprakları benim için dönmez
geçmez zaman yaşlılığıma
işlemez zaman yalnızlığıma
ölü bir türkü dilimde şimdi zaman...
ben dilimde türküm
içimde hazin baharımı yaşatırken
kapadı gözlerini zaman gözlerimin içinde
yitirdik gittik gençliğimizi içinde....