Ağlıyordum ve sen gidiyordun
Herşeyin bu yıkık dökük limanda
Eskiye karışıp gideceğinden habersiz
Bense senin gidişinden haberli
Ağlıyordum ve sen gidiyordun
Kalmanın çare olmadığını fısıldıyordun
Binlerce kez kulağıma
Herşeyin bir sonu olduğunu
Ve o sonun,
Şimdi bizim kapımızı çaldığını söylüyordun
Kulaklarım duymuyordu bile sesini
Ağlıyordum ve sen gidiyordun
Ulaşamayacağım bir yıldız gibi
Uzaktan bakıyordun bana
Güneşin batışını arkana almış
Beyaz bir mendil sallıyordu ellerin
Benim elim boştu,
Yüreğim gibi bomboş
Kıyıya vuran dalgaları görmüyordum
Beyaz mendilin yansımıştı gözbebeklerime
Elveda diyemiyordum
Ağlıyordum ve sen gidiyordun
Vapurun veda düdüğü,
Bacasından çıkan kara dumanı
Beynime bir film karesi gibi yerleşiyordu
Her an bu sahneyi seyredecektim senden sonra
Binlerce kez başa alıp
Sense yeni hayatına yelkenler açıyordun
Yüreğimin " gitme " diye bağırdığından habersiz
Bense senin gidişinden haberli
Ağlıyordum ve sen gidiyordun!....
