Gerçek ve gerçek olmayan arasındaki yeremi deniyor hayal evi. Kim gitmişte görmüş yada içinde oturmuşki o evin. Pasta kadarmı tatlı. Yada kurabiye kadarmı sevimli . Düşsel mantığımızı işleterekmi yapıyoruz onca şeyi?
keşfetmek bunca yola değermi diye düşünmeden adım karışlayalanlarmı deli ? yoksa Albert Einstain mi?
Düşmek ve olmak arasına koydum ben ince çizgiyi. Dİyecekseninzki neden biri eylem ile bir sonuç arasına sıkışırmı bunca geniş bir soluk. Belkide sığmaması için yaptım. Çocukluğumdaki gibi eğreti bir salıncak kurdum kendimce..
Hani bir yanı ağaca diğer yanı bahçenin musluğuna asılı ipte sallanmak gibi bir şey bu yarım ve yeknesak salvaolar ile...
Bu düşsel salınımlar olguyu içimizde var eden şekilleri,nesleri,hisleri sorgulamamıza kolaylık tanıyacak diyor içimdeki felsefi düş..
Ne büyük bir yol düşlesenize..
Hayatınızda olan bütün eşyanın tabiatına ters yada paralel olmayan olgularının arasına salıncağınızı kurun ve sallanın..
Başınız dönmez ise sallanmaya devam edin...
....
konuya devam edeceğim ilerde..
Afaki Düşüşler...
Düşmek ile olmak arasındaki ince bir çizgidir hayat ve Ölüm..