Adliye Koridorlarında
‘‘ Oy kaşına gözüne kurban olduğum
Oy yüreğimin dört kapısı oğlum ’’
Cırtlak sesli mübaşirin sesi duyuldu
Adı Hasan’dı birinin
Diğerinin Hüseyin
Çağırdığı
Soyadları yankılandı
Adliye koridorlarında Bakırköy’ün
Duyulmadı
Duyamadım!
Sis kaplamıştı ayak seslerini
Takım elbise altında gizlenmişti sanki
İki gencecik fidan
İki delikanlı yüreği
Belliydi,
Yüzlerine vurmuştu ayıbı
İki demir kelepçenin
Bileklerini hapsettiği
Duyacaktım belki
Kalp atışlarını
Biraz daha yakınımdan geçselerdi
Soramadım neydi suçları
İki asker sağlı sollu
İki asker
İkisi de silahlı
Görevleriydi...
Görevliydiler besbelli
Kaçmasın diye uçurtmalar umuda
Tutmuşlardı iplerini
Bakışları birleşti ürkek
Bakıştılar
Kimbilir kaçıncı bin kez
Sorularına yanıt aradılar
Dipfrizde unuttukları
Canlarında / yarınlarına
Soramadım neydi suçları
Hafiften öksürdü birisi
Diğeri sendeledi
Ha düştü ha düşecek!
Elim havada kaldı!
Güneşi aradım
Rüzgarı, bulutları
Betondu adliye duvarları
Karanlıktı koridorları
Kokunun acıydı rengi
İçim acıdı...
Yandı...
‘’Oy kaşına gözüne kurban olduğum
Oy yüreğimin dört kapısı oğlum’’
Bakışlar, ok gibi ayni yöne fırladı
Bir kadın!
Nasıl toplanır bir gözde
Ayni anda bu kadar nefret
Kin, özlem, sevgi
Kimeydi hıncı sesinde hapsettiği?
Koşmak istedi düzeltip başındaki tülbendi
Elinin tersiyle silip gözlerini...
‘’Oy kaşına gözüne kurban.......!
......................................!
Yığılıp kalıverdi...
Kelepçeler açılmadı!
Cırtlak sesli mübaşirin sesi duyuldu:
Hasan........
Hüseyin .........
Duruşma başladı
Haydi içeri...
Nurten Altınok
] ]