"Sevgili Betül Akdağ'a teşekkürlerimle..."
tanrı çıkagelirdi öylesine bir evden
saçları yeşermiş yalnızlığından
yüzüme değerdi sarma(l)şıktan elleri
babaneme benzerdi biraz da sesi
kalın boyunlu
uzun
ince parmaklı
ve doğururken bir canı
hiç ağlamayan!
tanrı çıkagelirdi böylesine bir evden
hamili kadınların hamisiz parmak izleri
çamur çömleklerdeki
pansumansız bir yaradan
sızarak akan hüzün...
tanrı çıkagelirdi öylesine bir yerden
belli ki yeni bir adam peşinde.
analık
gözü aşkla çepeçevre boyanmış
kanını allık eden kadınlara ihale
kırmızı sayrı dalgalar yürürdü serenlerime
yitik bir asya kentinin
üçyüzbin düşüne daha ağlaşamadan...
tanrı çıkagelirdi öylesine bir evden
kuru ekmek
kandırılmış tavuk kokardı sofram
susardık biz ikimiz
-donuk insan bedeninde kolları kavuşmayan-
susardık biz korkudan
bir de utancımızdan...
...
tanrı çıkagelmezdi öylesine bir evden
ben böylece çıkıp gidecek olsam...
Bürran Saka
Trabzon, 30.12.2004
] ]