İçimde dört- nala koşan bir yazı yaşıyor gönlüm
Kıpır kıpır kanım, deli oluyor canım canlar sultanına
Canım can atıyor canına
Aldırma gözlerimin sen buhusuna
Sicim yaşlarda dökülse, ah etmem sana
Bir nefesin yeter açmış bahar dalında
Çek beni içine...
Nefes nefes oksijenin olup dolanayım damarlarında
Okşayayım seni, tenimin tadında
Aşkımı içeceksin
Gözlerimde güleceksin
Sen beni seveceksin
Kalbimde gömüleceksin...
Yokluğun uzun bir ırmak oldu ipsiz sapsız akan
Yokluğun akıyor işte pınar pınar döşümden sonsuzluğun bilinmezliğine
İçimde haykıran kışkırtıcı buselerinin tuzlu tadı var
İçimde haykıran, yokluğunun adı var
İçimde sen varsın
İçimde gözlerin, ellerin
İçimde rüyalarımın çırıl çıplak sunduğu tenin var
İçimde şiddetle haykıran tutkularımın sel olup doruklaştığı
Lakin bir türlü akamadığı
İçimi dilim dilim kopardığı
Tenimi kanata kanata dallandırdığı
Cereyana kapılmış gibi havalarda sallandırdığı
Bir şark çıbanı gibi inceden inceden kanattığı
Bir sen varsın
Birde yokluğunun tadı var
Ah hasret, ahım sana
Yokluğun ahiretlik bir özlem
Allahım dayanacak derman ver bana
Bak gene titrek dudaklarım seni özlüyor
Aman Allahım
Bak gene yüreğim taşkın taşkın dizelerde aşkını, arzularını
Ardı ardına içime kusuyor
Bak gene yüreğim seni özlüyor
Beter ol ayrılık
Öldüm be can
Dicle ile Fıratın birleştiği gibi
Aşkımız mezopotamya topraklarına kurban olsun birleşsin
Aşkımız mezopotamya
Aşkımız bir nehir
Aşkımız azgın akan delice su
Aşkımız ummanlara açık bir okyanus orkinosu
Aşkımız dağ doruklarındaki yaban lalelerinin flitoryosu
Aşkımız iki dudağın arasından şelale olup dökülen
Üç harfin (AŞK) bir birine dokunuşu
Aşkımız parmaklarımızın ucundan bir birine değipte teğet geçen
Bir akımın iki parça ucu
Aşkımız, dudaklarımın, dudağının arasından yol bulupta senin ağızında
Dilinle dansta buluşuşu
Gözlerim, gözlerinde can versin
İşte bu ilahlardan dileklerimin tutuşusu
Bebeğim sal beni koynuna
Azgın suları toplayan bir baraj gibiyim
Dolu dolu oldu aşkımın barajı
Kalbim şu dünyanın en yüksek noktası
Üst üste sıralasalarda bütün dağları
Birbirlerine eklenseler dünyanın aşkları
Kalbimdeki şu aşkın, param parça etti dorukları
Ben sana ne desem
Ne yazsam
Ne anlatsam
Kalbimdeki aşkın büyüklüğünü
Nasıl sana yaşatsam
İşte kalbim, işte aşkım
Şu dünyanın en tepesinde
Sana kurulu şu aşk barajım
Dağlar dağlar üstüne binseler
Aşklar uç uca eklenseler
Yollar birbirine bağlansalar
İçimdeki zirve yerinde
Aşılmazsın
Ulaşılmazsın
Sen kabimdeki büyük sevdam hiç bir zaman yıkılmazsın
Çok sular biriktirdim aşk barajım sapa sağlam
Gözlerinden damla yaş dökülse, sen barajımı parçalarsın
Serin sular gibi coşarım, Tanrının yazdığı gibi yaşarım
Kaderin elinde bir oyuncağım, Azrail kardeşim, can yoldaşım
Tek sevdam var benim arkadaşım
Oda sensin canıma ot tıkayanım
Çık yoluma göster yüzünü
Gözlerim hoş baksın dünyaya
Göreyim gözlerinde gülüşünü
Sonsuz sonsuz yaşasın tenim o öpüşünü
Aşkımız bir nehir
Aşkımız azgın akan delice su
Aşkımız, dudaklarımın, dudağının arasından yol bulupta senin ağızında
Dilinle dansta buluşuşu
Aşkımız iki dudağın arasından şelale olup dökülen
Ü ç harfin (AŞK) bir birine dokunuşu
Aşıkımız mezopotamya
Aşkımız mezopotamya
Aşkımız mezopotamya dikeninden parçelendiğim
Isparta gülü kokulu su..
Kibar Tavasav