Hava yeni kararmış
Kar giyinmiş İstanbulun göğsünde
Lodos neye öfkelenmişse,
Öfkelenmiş! ...
Tüm hıncını İstanbulun beyaz gelinliğinden çıkarıyor
Boğaz taşmış,
Gemiler baygın
Siste ağlayan bulutlar bulanıklaşmış
Ağlamalarından yüze vuran göz yaşı damlaları
Buz kesip yanakları al al kızartıyor
Ağaçlar secdeye eğilip kalkıyor
Sanki tüm kalabalık hem ağlıyor
Hemde damlaların tokat gibi inmesiyle
Gözlerini kırpa kırpa gülümsüyor
İstiklal caddesinde bir koşuşturmaca ki
Sel olup baştan başa akıyor
Bir damlasıda ben
Nereye akıyorsun deli gönlüm
Kendin bile bilmeden
Ne önünü görüyorsun
Nede önün seni
Akan selin içinde kayboldun
Bulanada
Görenede aşk olsun '
Kibar TAVASAV