A042 - Belinda!..

Dökülür lepiska lepiska saçların , / Hercai çiçeği gibi boynundan aşağıya / Tutunurum teline ! / Ben senin boynuma doladığın kolların gibi , / Çelikten aşk prangalarına vuruldum / Kaçış yok seni içmeden

yazı resim

*Eser efil efil aşkın rüzgarları başımda
Yağar tane tane kar ,
Zencefil kokulu saçlarına
Bezenir saçların ,
Ortası sarı - bembeyaz papatyalara
Süzüle süzüle akarsın gönül vahama
Ben senden önce ,
Bir dönmüştüm ki çöl kumlarına
Sorma ...
Düşerdi kor damlaları canıma
Islanırdım altında
Üşürdüm eflatun yakan don kasırgalarında
Sabahlar gelmez ,
Akşamlar inmez ,
Uykular tutmaz ,
Düşler bölük-pörçük ,
Sıkıntılı kabusların ardındaysa
Ben aşk'a hasret yaralı çocuk Belinda
Üşüşürdü ölüm
Eski sevdalardan et yığını kalmış bedenime ,
Sorma ...
Sızıların benden alıp götürdüğü yanlarımı
Bırak !
Med-cezirler götürsün
İşe yaramaz kopan parçalarımı
Sorma bırak !
İçinde tutuştuğum yürek yangınlarımı
Bırakta !
Hepsi kalsın senden önceki yasemen kokulu gecelerimde
Bırak !
Sende parlatayım sevda yıldızlarımı
Aşk'ı yazayım kuşların kanatlarına
Seni yazayım
Beni
İkimizi yazayım
Uzakta
Çoook uzakta
Yanlızlık yıldızından baka baka dünyaya
Sabahladığım geceler son bulsun
Son bulsun sen kokan hasretim
Son bulsun acım ,
Sızım ,
Gözyaşım ,
Sorma ...
Ben senden önce çok yalnızdım Belinda
Sen can çiçeğim oldun ,
Güz bahçeleri gibi açan hayatımın baharlarında
Sen ben oldun bana
Arkadaş oldun, yoldaş
Dökülür lepiska lepiska saçların ,
Hercai çiçeği gibi boynundan aşağıya
Tutunurum teline !
Ben senin boynuma doladığın kolların gibi ,
Çelikten aşk prangalarına vuruldum
Kaçış yok seni içmeden
Her gece rüyalarımda öpülürsün dudaklarımla
İşte sökemem ,
Atamam ,
Yakamam düşlerimi ,
Yakamam ,
Yakamam Belinda
Varlığın izin vermez ki buna
Sardın sen her yanımı sarmaşık saçlarınla
Geçen gece yağmur vardı dışarıda, düşlerimde
Muson yağmurları değildi belki
Ama aşk kokuyordu en az onlar kadar
Güz yağmurlarıydı işte herzaman gelebileceği gibi düşe kalka
Sevdim ben yağmuru
Sevdim
Gözlerin gibi yağıyordu geceme
Serçeler
Islanmış kanatlarını toplayarak
Bekleşiyorlardı penceremin pervazında
Gagalarını birbirlerine sürtüyorlardı öpüşe öpüşe
Sen geldin aklıma sen !
Ben de seni beklemekteydim tatlı loş karanlıkta rüyamda
Islanmış kalbimi sakladım yorganın altına
Ne zaman seni çağırsam gelirdin yatağıma
Sen göründün işte bir güneş gibi dağların arasında
Çöktün yağmur yerine bir aşk böceği gibi üstüme
Sevdalandım ,
İçtim esrarlı gözlerini
Çektim içime içime ,
Döndü başım dünyanın yerine
Sarstın beni sarsabildiğin kadar
''Korkma'' dedim sana ''korkma''
''Yedi nokta yedi şiddetinde
Deprem de olsan yıkılmam asla ''
Bir deli bozuktum ki eskiden
Dudağının uçuğundan bir kez öpünce
Senin şiddetinle sarsıla sarsıla
Şimdi sanki bu değilim ben
Sevdalandım işte böyle düşünceler içindeyken
Dağlar indi aşk gecelerime
Irmaklar bile yol değiştirdi
Ovalar yüreğimde yemyeşil çimenlendi
Kaplandı dört bir yanımız çimen kokuları
Katar katar aşk treni yol aldı vadilerimde
Gezinirdim senden önce ipini koparmış labrador akıntıları gibi ,
Eskiden yani senden önce
Kendim de o zamanlar kendimin değildi ki !
İşte ben böyle bu halde yürek yangınlarını
Kar yangınları şekliyle yaşarken
Gece tükürmüş gözlerin içti beni !
Dirhem dirhem
Şiir yüklü şu bedenimin oldun artık tek sahibi sen
İç içebildiğin kadar istersen
Özümde ne varsa herşeyimi
Bırak kuzuların otlasın yeşilliklerimde
Sal aşk yağmurlarımla yeşillenmiş çayırlarıma
Sen yap yüreğimin hasadını
Bırakma sakın nadaslara
Gülsün gözlerim aşkın ölümsüz kollarında
Aşk olsun bize ,
Aşk dolsun ,
Aşk doğsun ,
Gece tükürmüş gözlerinle
Bir baktın ki gözlerime
Döndüm deliye
Tanrım şahit olsun bu sevgiye
Ben tiril tiril titredim senin teninde
Meleklerin göz yaşları şahittir bu sevgimize
Şeytanlar kıskansın uzak olsun ikimize
Dök dökebildiğin kadar
İç içebildiğin kadar
Sev sevebildiğin kadar beni bu gece
Sen düşlerime girince
Gece tükürmüş gözlerinle
Yak tutuştur tenimi
İşte sen bilirsin öylece
Öylece Belinda !

Kibar TAVASAV*

Başa Dön