Gözlerinle beni içtiğin günden beri ben,
Okyanusta fırtınaya yakalanmış,
Bir gemi gibi yalpaladım,
Bir o yana,
Bir bu yana,
Yana...
Yana...
Ne bir yol buldu dümenim,
Nede gözlerinden bir iz,
Kayboldum işte,
Bu maviliğin gölgesinde,
Bir dalga aldı beni,
Bir kasırga savurdu,
Bir balık gülümsedi,
Dişi bir martı yoldaşım oldu,
Dudaklarını içtiğimden beri,
Küpeştesi çatırdamış bir gemiye döndüm,
Su aldım içime,
Balıkları aldım,
Yosun gözlerini,
Narin ellerini,
Saçlarını aldım,
Bunlar da yetmedi, aşkını da aldım,
Şimdi AŞK'A TUTSAK GÜLÜŞLERİM,
Savruldum,
Dans ettim gözlerindeki dalgalarda,
Ve bir ada çıktı karşıma,
Dağları ikili göz göz kahverengi,
Dağların etekleri sarımtrak boy boy kahve ağaçları,
Palmiyeler kaplamış ada sahilini,
Yeşili, üstünde son gördüğüm elbisen rengiydi,
Gökyüzü maviydi,
Adanın çevresindeki deniz,
En güzel yeşili,
En güzel maviyi,
En güzel kırmızıyı,
Sarıyı,
Kahverengiyi,
İçiyordu kainatın dudaklarından bir bir,
Gökkuşağının tüm renkleri burada hakimdi,
VE BU ADA SENDİN!
Biletsiz ve kaçak bindim,
Biliyorum,
Vurdum kapıyı,
Daldım gözlerinden içeri şu yüreğim salkım salkım,
Sana hiç bir şey sormadım,
Ben böyleyim,
Şaşırtırım,
Ansızın ve hiç beklenmemiş bir anda usul usul sokulur,
Ve aniden vururum yüreğinin onikisinden,
Sen ne yaparsan yap,
Yüzde yüzdür isabet oranım,
Tuttum mu tutarım,
Çarptım mı çarparım,
Sende tutuşursun,
Çırpınışların boşuna,
Artık bende bir ada sahibi olanlardanım,
Ve benim AŞK'A TUTSAK GÜLÜŞLERİM,
Onyedi renk duygular yoğun içimde,
Renk renk,
Canlı canlı,
Biz yerinde mertiz de,
Biraz da delikanlı,
Sen aldırma otuzbeş yaşımıza,
Vede beş beyazlamış sakalımıza,
Biz çivileri dişimizle bir bir çıkarırız aşkımızın,
Sökemezken hiç bir kerpeten,
Söyliyeyim mi sana en çok neyini sevdiğimi?
Söyliyeyim mi?
Söyliyeyim mi?
Duruşunu,
Kokunu sevdim,
Leylak kokuyorsun sen,
Sonra ellerini,
Ok ok olmuş gönlüme batan kirpiklerini,
Tenini,
O gülüşlerini sevdim,
Tıpkı ben gibi gülüyorsun sen,
Sonra sonra içimi titreten öpüşlerini sevdim,
Öptün kapadın gözlerini,
Biliyorum o an ben gözlerinin içindeydim,
Ve de yüreğinde bir cımbız gibi,
Tel tel sevdamı çektim bir bir,
Hissediyordum da,
Tıpkı gözlerinde fırtınaya tutulmuş ben gibi,
Tenimde bedeninle çağlıyordun,
Bense kükrüyordum,
İşte o an senin,
AŞK'A TUTSAKTI GÜLÜMSEMELERİN,
Elim eline dokunduğunda,
Dokunuşlarımda,
Ben yoktum,
Sen yoktun,
Biz vardık ikimiz,
Kavga ederdi birbirleriyle gözbebeklerimiz,
İşte budur aşkımız,
İşte buyuz biz ikimiz,
Bitirilemiyecek bu sevgimiz,
Çünkü her öpüşmelerinde gözlerimiz,
yükleniyor daha da,
Üstü üstüne gönlümüzde sevgimiz,
Çok düşünmene gerek yok,
Fırtına yağmur var,
Fırtına kar,
Fırtına gol var,
Bu da fırtına aşk bizim ki,
Tam da gönlümüzün ortasında yaşamalıyız,
Kaçmadan,
Korkmadan,
Bıkmadan,
Usul usul,
Sıcacık,
Uyuyor musun?
Aynı zamanda duyuyor musun?
Aç o kahve gözlerini,
Bekle gireyim içeri,
Sar bir yonca demeti gibi beni,
Bırak ta emeyim dudaklarından seni,
Sevgini,
Ben seni içtiğim o ilk günden beri,
Sarhoş olamıyorum,
Ve şimdi keşmekeşim,
Dilimde sözcük kalmadı,
Döküldü bir bir koynuna,
Senin o hayal parmakların,
Geziyor işte yine boynumda,
Dokunuşların,
Okşamaların bir kor edasında,
Yakıyorsun beni,
Hadi yak beni,
İç beni,
Çıldırdım inan şimdi,
Vur beni!
Vur!
Vur!
Vur!
AŞK'A TUTSAK BU GÜLÜŞLERİM! ...
Kibar TAVASAV