38\. Enlemin Eylül Uğultusu

...

yazı resimYZ

38.Enlemin Eylül Uğultusu

Fırtına kuşları,
Buluttan atlar,eylül gamzeli dünya
Sana kanat takan, kadının izni ile
Gözlerinde yılkı beslemek isterdim
Tek atımlık Barebello,
Sırtını dağa dayayan tenha;
Beklenen seviyenin kurşunu,kör kurşunu
Bunlar bizim utancımız;
Kasten cinayet süsü vermeyi ,unutma
Hüzün; kirpiklerim boyunca akıp gider
Çimende ki kırmızı,dişi manalı bakış
Yoksulu sev;
Toprağın olmak isterdim;
Ey hüznü tenha olan!

Ne fütursuz cümle
Ne alnımızdan seken ölüm
Kör bir dağ,sahipsiz şairden daha çabuk düşer
Kuşların üzerine mavi ört
İpsiz idamlarda,şah damarında
Ey .. acısı asılmayacak göğü olmayan
Eksik şüphe,ölümcül merak,palavra
Lekesiz karanlıklar durağı,
Herkes biraz değil, tamamen başkası
Ey günahkar düşlü tezene
Çelikhan tütünlü ızdırap
Yalanı kov;
Toprağın olmak isterdim;
Uzakları öp!

Şehirlerin züppe sürüsü
Gözlerinde ibrişim kırıntılı kambur
Kor bir mısra,kör bir dağı devirecek zamanı gelince
Ey ilk öpücüğe benzeyen yılkı;
İçinden tramvaylar geçen şiir,
İçinden şiir geçen istasyonlar
Üç adım gerimiz bahardır
Bir kırmızı serçe olmalısın şimdi;
Eylül gamzeli cümle,
Yıldız kurduna inat yeşereceğim elbet
Güz sancılı sesini, mısraya döküyorum
Zerdali güzeli;
Gençliğimden dönerken,yeniden
Toprağın olmak isterdim;
Ey şiir döken tarla,Şairi öldüren çığlık..

Ve haykırdı köle;
Bütün vakarı ile,sessizce;
Merhamet doğurun ey analar
Ve haykırdı şair;
Neden yalanı ifşa etmez ki mısralar?

''Eğil Süleyman eğill, Eğil de Kamburunu göreyim dedi şair giderken..''
Servet Alkan

Yorumlar

Başa Dön